Page 190 - Multidisipliner Covid 19
P. 190

BÖLÜM  11






          Ağır pnömonisi olan hastaların büyük çoğunluğunda akciğer grafisinde
          ve toraks BT’de bilateral opasiteler saptanmaktadır. Genel olarak toraks
          BT bulguları; bilateral lobüler yapıda, periferik yerleşimli, yaygın
          konsolidasyon ve buzlu cam opasiteleridir. Erken dönem, progresyon
          dönemi, pik evre ve rezolüsyon evresi olmak üzere dört evreye ayrılarak
          değerlendirilir (15).

          Tanı, gerçek zamanlı ters transkripsiyon polimeraz zincir reaksiyon (RT-
          PCR) testine dayanır. Pnömoni olgularında üst solunum yolu örneklerinden
          yapılan testlerde yanlış negatif sonuç olasılığı mevcuttur. DSÖ, endotrakeal
          aspirat veya balgam gibi alt solunum yolu örneklerinin alınmasını
          önermektedir. Ancak, bu işlemler aerosol oluşturması nedeniyle yoğun
          bakımda gerekli önlemler alınarak yapılmalıdır. Bronkoalveolar lavaj ise,
          tanı değeri yüksek olsa da aerosol riski nedeniyle kaçınılması gereken bir
          işlemdir. Yoğun bakım hastasında RT-PCR testinin duyarlılığı bilinme-
          mektedir (14). Sık görülen laboratuar ve radyolojik değişiklikler Tablo2’de
          görülmektedir (6, 16-19).

          Toraks BT tanıda duyarlıdır ancak, spesifik olmayan bulgular nedeniyle
          sadece görüntüleme veya sadece laboratuvara dayanarak tanı koyabilmek
          ya da tanıyı dışlayabilmek uygun görünmemektedir.

          Yoğun Bakım Yönetimi


          COVID-19’a özgü yoğun bakım tedavisine ilişkin veriler yetersizdir ve
          mevcut öneriler diğer viral solunum yolu enfeksiyonları ve genel yoğun
          bakım yönetiminden elde edilen kanıtlara dayanmaktadır (Şekil 2) (20).
          Akut solunum sıkıntısının ilerlediği olgular, ARDS, sepsis, septik şok ve
          çoklu organ yetersizliği olguları yoğun bakımda izlenir ve tedavi edilirler.

          a. Akut Solunum Yetersizliği ve ARDS


          Kritik COVID-19 hastalarının büyük bir çoğunluğu şiddetli solunum
          yetersizliği ile seyreder. Dispne bulgusunun görülmediği şiddetli hipoksemi
          olgularının yanısıra, yaşlı hastalarda solunum sıkıntısı olmadan da
          hipoksemi gelişebilmektedir (21). İtalya’da yapılan ve 1591 kritik hastayı
          inceleyen retrospektif bir çalışma; hastaların %99’una solunum desteği




                                                                        189
   185   186   187   188   189   190   191   192   193   194   195