Page 192 - Multidisipliner Covid 19
P. 192
BÖLÜM 11
uygulandığını göstermektedir. Bu hastaların %88’i entübe edilerek invaziv
ventilasyon uygulanmış, %11 hasta ise noninvaziv ventilasyon (NIV)
desteği ile tedavi edilmiştir. Bu araştırmanın sonucuna göre, laboratuar
olarak doğrulanan kritik COVID-19 olgularında mekanik ventilasyon
gereksinimi ve mortalite yüksektir (22).
Çin'de kritik COVID-19 hastalarının üçte biri ile üçte ikisi arasında bir
oranda NIV ve yüksek akımlı nazal oksijen (HFNO) kullanıldığı
bildirilmektedir. Zayıf olan kanıtlara göre, akut hipoksemik solunum
yetersizliği olan hastalarda HFNO’nun mortaliteyi etkilemeden entübasyon
oranını azaltabileceği düşünülse de gecikmiş entübasyon mortaliteyi
artırabilir. Bu nedenle NIV ve HFNO, daha fazla veri elde edilinceye kadar,
yakın izlenebilen ve tercihen tek kişilik odada yatırılan hafif solunum
yetersizliği hastaları için ayrılmalıdır. Solunum yetersizliğinin artması ve
tek kişilik odaların bulunmaması durumunda entübasyon kararı
geciktirilmemelidir (23, 24).
Bazı olgularda akut solunum yetersizliğinin ilerlemesi ile ARDS tablosu
oluşur.
ARDS tanısında;
1. Son bir haftada ortaya çıkan veya kötüleşen solunum sıkıntısı
2. Radyolojik olarak plevral efüzyon, kollaps ile açıklanamayan bilateral
multilober buzlu cam dansiteleri
3. Kalp yetmezliği veya volüm fazlalığı ile açıklanamayan solunum
yetmezliği (transtorasik ekokardiyografi ile sol ventrikül
disfonksiyonunun olmadığının gösterilmesi) ve;
- Hafif ARDS: 200< PaO2/FiO2 ≤ 300 (PEEP ≥ 5 cmH20)
- Orta ARDS: 100< PaO2/FiO2 ≤ 200 (PEEP ≥ 5 cmH20)
- Ağır ARDS: PaO2/FiO2 ≤ 100 (PEEP ≥ 5 cmH20)
kriterleri kabul edilmektedir (15).
Kritik COVID-19 hastalarında da diğer etiyolojilere bağlı ARDS’den farklı
olmayarak mekanik ventilasyonda en önemli yaklaşım; akciğeri koruyucu
ventilasyon yoluyla gaz alışverişini kolaylaştırmak ve ventilatöre bağlı
akciğer hasarından kaçınmaktır. Gattinoni ve ark.’nın (25) yakın zamanda
yayımladığı ve üzerinde tartışmaların sürdüğü, ancak COVID-19’a özgü
191