Page 484 - Multidisipliner Covid 19
P. 484

BÖLÜM  27






          h. Böbrek nakilli hastada COVID-19 pnömonisi yönetimi


          Böbrek nakli alıcılarında COVID-19 enfeksiyonunda genel yaklaşım, nakil
          olmayan hastalara benzerdir. İmmünsüpresif rejime yönelik ayarlamalar
          mutlaka hastalık şiddetine, kullanılan spesifik rejime, nakil sonrası zamana
          ve akut graft reddi riskine bağlı olarak bireyselleştirmelidir. Genellikle
          hastaneye yatmayı gerektiren orta ila şiddetli COVID-19 enfeksiyonu olan
          hastalarda immünsüpresyon azaltılır. Yüksek doz glukokortikoidlerden
          kaçınılır. Özellikle lenfopenili hastalarda antimetabolitler (mikofenolat
          mofetil/sodyum) genellikle azaltılır veya duruma göre devam edilir (63).
          Bununla birlikte, semptomlarda veya laboratuvar testlerinde hastalığın
          ilerlediğini gösteren bulgular varsa, antimetabolit tamamen kesilmelidir
          (50). Deneysel veriler mTOR inhibitörleri gibi bazı immünsüpresif ajanların
          SARS-CoV-2’ye karşı bir miktar biyolojik aktiviteye sahip olabileceğini
          düşündürmektedir (64).


          CNI’lar interlökin (IL)-6 ve IL-1 yollarını inhibe ettiği için devam edilebilir.
          CNI dozunun azaltılması için uygun zaman bilinmemektedir (63). Önceki
          vaka raporlarına göre, şiddetli COVID-19 hastalarının çoğunda
          hiperinflamatuvar bir durum geliştiği ve birçok merkezin bu hastaları
          immünmodülatörlerle tedavi ettiği gözlemlenmiştir. İmmünsüpresyonun
          bu hiperinflamatuvar durumu nasıl etkileyeceği tam bilinmemekle birlikte,
          CNI’ların kesilmesi durumu daha da kötüleştirebilir. Bu nedenle takrolimus
          düzeyi 4-6 ng/mL olacak şekilde doz ayarı yapılmalıdır (50). Birçok virüs
          yaşam döngüleri sırasında aktif immünofilin yolaklarını kullanmaktadır
          ve CNI’lar in vitro olarak viral replikasyonu inhibe edebilirler. Siklosporin
          immünsüpresif etkisinden bağımsız olarak, sitotoksik olmayan
          konsantrasyonlarda in vitro koşullarda birçok koronavirüsün
          replikasyonunu inhibe etmiştir. Özellikle SARS-CoV enfeksiyonu açısından,
          insan konak proteinleri ile SARS-CoV arasındaki protein-protein
          etkileşimlerinin değerlendirildiği genom analizinde, hem siklofilin ailesi
          üyelerinin hem de takrolimus (FK506) bağlayıcı proteinlerin SARS-CoV
          ile etkileşimde bulunduğu gösterilmiştir. Ayrıca FK506 tedavisi ve FK506-
          bağlayıcı protein 1A ve 1B’nin yok edilmesi (knock down) in vitro koşullarda
          SARS-CoV replikasyonunu azaltmaktadır. Ayrıca CNI’lar kesildiğinde,
          SARS-CoV enfeksiyonunda yararlı etkisi olmayan yüksek doz kullanılan
          kortikosteroidler zararlı etkilere yol açabilir. SARS-CoV-2 enfeksiyonunda




                                                                        483
   479   480   481   482   483   484   485   486   487   488   489