Page 147 - Multidisipliner Covid 19
P. 147
Enfeksiyon Hastal›klar› Uzman› Gözünden COV‹D-19 ve Kalp
da atlanmamalıdır. Rutin bakılması önerilmez, klinik olarak KY düşünülen
Covid-19 hastalarında bakılmalıdır. Nefes darlığı ile acil servise başvuran
ve akciğer filmi ve/veya bilgisayarlı tomografi (BT) incelemesinde bulguları
olan hastalarda KY ve Covid-19 ayrımı kolay olmayabilir. Her ikisi bir
arada da karşımıza çıkabilir.
D-dimer: COVID-19 ile hastaneye yatırılan olgularda sıklıkla yükselmiş
saptanır. Hastaların %32’inde ≤0.5 g/mL, %26’sında 0.5–1 g/mL, %42’inde
>1 g/mL saptandığı bildirilmiştir. Covid-19’da mortalitenin güçlü bir
göstergesi olup ölen olgularda ölmeyenlere göre anlamlı derecede yüksek
olduğu görülür (sırasıyla 5.2 g/mL ve 0.6 g/mL, p<0.0001). D-dimer’in
>1 g/mL olmasının hastane içi mortalitenin bağımsız bir göstergesi olduğu
gösterilmiştir (risk oranı 18.42, 2.64–128.55, p=0.0033)(10).
Sistemik pro-inflamatuvar aktivasyon sonucunda protrombotik süreç
aktive olur ve D-dimer yükselir. Bazı kaynaklar Covid-19’da pulmoner
emboli kuşkusu yoksa rutin olarak D-dimer takibi önermemekle birlikte,
Çin ve ESC rehberleri aktive koagülasyon ve azalmış fibrinolizisin koroner
arterleri ve kapilleri de etkileyerek kardiyak hasara yol açabilmesi nedeniyle
D-dimer, APTT, PT testleri ile monitörizasyon önermektedir. Hastalığın
fizyopatolojisi daha iyi anlaşıldıkça yaklaşım ve öneriler değiştiğinden,
güncel yayın ve rehberleri izlemek gerekir. Örnek olarak düşük molekül
ağırlıklı heparin gibi tedaviler başlangıçta hiç önerilmemişken zamanla
ağır hastalara, şu anda da tüm hastalara önerilmektedir.
Covid-19’da tüm bu biyobelirteçlerin yükselme nedenleri şöyle özetlenebilir
(3, 4,6–8, 12):
- Direkt (non-koroner) miyokard hasarı
- Miyokardit
- Septik şok
- Ağır solunum yetmezliği
- Sistemik hipoksi
- Tako-Tsubo sendromu
- Tip-1 Mİ
- Sitokin fırtınası, virüsün invazyonu ve hipoksi nedeniyle miyozitlere
aşırı kalsiyum girişi sonucunda gelişen miyozit apoptozu
146