Page 349 - Multidisipliner Covid 19
P. 349
COVID-19 Pandemisinde Nörolojik Hastal›klar
koku alma bozukluğu düzelmemiştir. Bazı olgularda koku fonksiyonları
düzelirken tad alma bozukluğu devam etmiştir. Bunun altında yatan
mekanizmalar aydınlatılmamıştır. Ancak hasta verileri, sadece nazal
mukoza enflamasyonu ile açıklanamamaktadır. Aniden gelişen koku veya
tad alamamanın COVID-19 enfeksiyonu düşündürmesi gerektiğine vurgu
yapılmıştır (6). Passali PC ve Bentivoglio AR, Lechien ve ark’nın kullandığı
koku bozukluğunu sorgulayan anketin koku bozukluğunun psikojen
etkileri için geliştirilmiş olduğuna, nazal ve olfaktör semptomlara odaklanan
bir anket kullanmanın daha doğru sonuçlar vereceğine, aksi takdirde
sayıların abartılı bulunabileceğine dikkat çekmiştir. Yazarlar çalıştıkları
hastanede COVID-19 olgularının anemnezlerinin alınması ile hastaların
%25-30’unda koku fonsiyon bozukluğu saptamıştır (7). Giacomelli ve ark
COVID19 enfeksiyonunda %39’unda koku ve tad alma bozukluğu eşlik
ettiğini bildirmiştir (8).
Pek çok virüsün periferik nöronları enfekte edip aktif transportu kullanarak
santral sinir sistemine ulaşabildiği bilinmektedir. İnsan anjiotensin-
konverting enzim2 (ACE2) reseptörünün, SARS-CoV reseptörü olduğu,
transgenik farelerde SARS-CoV’un bulbus olfactorius yoluyla beyne hızla
girebildiği saptanmıştır. Enfeksiyondan 60-66 saat sonra virüs antijeni ilk
kez ve en fazla miktarda bulbus olfactoriusta bulunmuştur. Virüs, korteks
(piriform ve infralimbik korteksler), bazal çekirdekler (ventral pallidum ve
lateral preoptik alanlar) ve orta beyinde (dorsal raphe) de gözlenmiştir. Bu
alanların hepsinin bulbus olfactorius ile bağlantıları vardır. Beyinde hızla
yayılımının nöron ölümü ile ilintili olduğu, otopsi çalışmalarında
gösterilmiştir. SARS-CoV’un nöroinvazyon potansiyelinin, COVID-19
olgularındaki solunum yetmezliğinin gelişiminde önemli rolü olduğu
düşünülmektedir. Akciğerde alveolar hücrelerde ekspre olduğu bilinen
ACE2 reseptörünün yaygın olarak beyin sapındaki kardiyores-
piratuvar nöronlar, motor korteks, refe çekirdeği ve diğerlerinde de
olduğunu kemirgenlerde yapılan bir çalışma ile gösterilmesi virüsün
beyne giriş yolları açısından bilgi verici olmuştur (9,10).
Asya’daki olgularda solunum yolu şikayetlerinin bildirilmemesi ya
olmadığı ya da sorgulanmadığını gösterir. Bu bulguların Avrupalılarda
olmaması, virüsün yüzey proteinlerinin mutasyona uğraması ile açıkla-
nabilir. Virüsün hücreye girişinden sorumlu spike-S-proteini ile
348