Page 348 - Multidisipliner Covid 19
P. 348

BÖLÜM  22






          2 Şubat 2020 tarihine dek COVID-19’un sinir sistemi tutulumu ile başladığı
          bildirilmemişken ateş, öksürük, baş ağrısı, bilinç bozukluğu olmaksızın
          boğaz kuruluğu ve baş dönmesi, sersemlik hissi ile başvuran hastanın
          beyin magnetik rezonans görüntülemesinde anormallik yokken toraks
          bilgisayarlı tomografide erken dönem pnömoni bulguları saptanmıştır.
          Bu olguda 2019-nCoV varlığı gösterilip hasta antiviral tedavi ile iyileşmiştir.
          Bu olgu, beklendiğinden farklı olarak solunum yolu tutulumu belirtileri
          olmaksızın sinir sistemi tutulumu ile de bu virüsün enfeksiyon oluştura-
          bileceğine örnek oluşturmuştur (3).


          COVID-19 enfeksiyonlarının iki fazı vardır: İlki kuluçka dönemi, diğeri
          de klinik semptomatik fazdır. İlk fazda bulaştırıcılık fazldır ama silik de
          olsa belirti ve bulgular olabilir. Klinik semptomatik dönemde solunum
          yolu belirti ve bulguları iyi bilinmektedir. Nörolojik belirti ve bulgularında
          semptomatik dönemin ilk 1-2 gününde görülebildiği akıldan çıkarılma-
          malıdır. İskemik inmenin ise klinik semptomatik dönemin 2. haftasında
          görüldüğü bildirilmiştir (4)

          Geçirilmiş inme öyküsü olan COVID-19 ile enfekte olguların prognozunun
          daha köt. ü olduğu, hastaneye yatırılmış COVID-19  hastalarının yaklaşık
          %6’sında iskemik inme bildirilmiştir. Şiddetli COVI19 efeksiyonu
          geçirenlerin, daha hafif geçirenlere göre akut inme riskinin daha fazla
          olduğu rapor edilmiştir (5).


          Asya’daki COVID-19 olgularında ateş, öksürük, balgam, miyalji, artralji,
          baş ağrısı, ishal, burun akıntısı ve boğaz ağrısı gözlenirken Avrupa’daki
          olgularda koku ve tad alma bozuklukları tanımlanmıştır. Başka virüslerde
          de koku alma bozukluğu görüldüğünden 2019-nCoV’in benzer şekilde
          nazal mukozanın enflamasyon yanıtı olarak gerçekleştiği ancak diğer
          virüslerden farklı olarak burun tıkanıklığı ve burun akıntısına neden
          olmadığı fark edildi. Avrupa’daki on iki hastanede izlenen, hafif ve orta
          şiddetteki COVID-19 olguları incelendiğinde, bunların %79.7’sine burun
          tıkanıklığı veya akıntısı eşlik etmediği görülmüştür. Bir anket kullanıl-
          dığında, tüm olgular içinde %85.6’sında koku ve %88’inde tad alma
          bozukluğu saptanmıştır. Bu olguların daha çok kadın olduğu görülmüştür.
          Koku ve tad alma bozukluğu olanların %25’inde genel şikayetler düzel-
          dikten 4 hafta sonra bu şikayetler düzelme gösterirken olguların %56’sında




                                                                        347
   343   344   345   346   347   348   349   350   351   352   353