Page 126 - Multidisipliner Covid 19
P. 126
BÖLÜM 07
takip eden süreçte daha iyi seyredebileceğini ifade edebiliriz.
COVID-19 Hastalığında bir başka durum da öncesinde böbrek yetmezliği
olan, hemodiyalize giren veya böbrek nakli yapılmış olan hastalarınne
derece risk altında olduğu ve hastalıktan ne şekilde etkilendiğidir. Ma ve
arkadaşları’nın (16) çalışmasında230 hemodiyaliz hastasının 37 si, 33
personelin 4’üne COVID-19 tanısı konulmuş. Ölümler daha çok kardiyo-
vasküler, serebrovasküler olaylar ve hiperkalemi nedeni ile olmuş.
Hastaların daha hafif semptom gösterdiği ve pnömoni bulgularının
hemodiyaliz hastalarında daha az görüldüğü ifade edilmiş. Çalışmada
enflamatuvar sitokinlerin seviyesi hemodiyaliz hastalarında daha düşük
olduğu saptanmış. Bu nedenle diyaliz hastalarındaki immün süpresyonun
sitokin fırtınasından koruyabileceği yorumu yapılmıştır. İtalya’da bir
çalışmada 20 böbrek nakli, 21 diyaliz hastası, 5 kompanse kronik böbrek
yetmezliği hastası COVID 19 tanısı ile izlenmiştir. Hastalardan sırasıyla
böbrek nakli olanların 19/20, diyaliz altındakilerin 17/21, kronik böbrek
yetmezliklilerin 4/5’i antiviral tedavi ve hidroksilorokin verilmiş.
Deksametazon nakil hastalarından 11, diyaliz hastalarından 4, KBY
hastalarından 1’inde ve tocilizumab nakil hastalarından 6, diyaliz
hastalarından 1’inde kullanılmış. Hiç birine immün süpressif ajan
glomerulonefrit nedeni ile verilmemiş. Nakil ve diyaliz hastalarından 5’i,
kronik böbrek hastalarından 2 si hayatını kaybetmiş (17). Yazıda bu
hastaların öncelikli olarak nefroloji bölümü takibinde olması önerilmektedir.
Bunun haricinde tedavide viral replikasyon ve sitopatik etkiye yönelik
(Klorokin, Lopinavir/ritonavir, Darunavir/ritonavir, Darunavir/cobicistat)
ve semptomlar başladıktan 7-10 gün sonra da ilerleyici akciğer tutulumu
ilişkili, oksijen desteği gerekli dönem, sitokin salınımı veya hiperenfla-
masyon döneminde immünsüpressif ilaçlarönerilmiştir (17).
Genel olarak böbrek nakil ve diyaliz altındaki hastalar enfeksiyonlara
daha duyarlı gruptur. Bu hastaların hem primer hastalıkları dolayısıyla
immün süpressif olması, hem de sık hastane/sağlık kurumu teması olması
nedenlerdendir. Hem dünyada, hem de ülkemizde bu gruba yönelik
koruma ve control önlemleri mevcuttur. Salgın sürecinde evde diyaliz
alan hastaların sağlık kuruluşuna kontrole gelmelerinden ziyade telefon
ile takipleri, sağlık personellerinin ev ziyaretini en aza indirmesi önerilir.
Hastalarının diyaliz merkezlerinde veya takipleri süresince ayrı alanda
125