Page 623 - Multidisipliner Covid 19
P. 623

Psikiyatri Aç›s›ndan COVID-19


                   psikolojik etkisini orta veya şiddetli olarak derecelendirdiği; %29'unun
                   orta şiddette ya da şiddetli anksiyete belirtileri bildirdiği; ve %17'sinin
                   orta şiddette ya da şiddetli depresyon belirtileri gösterdiği bildirilmiştir (6).
                   Bu çalışmanın verileri, gerek pandemi gerek karantina ve diğer kısıtla-
                   maların, sağlıklı bireyler üzerindeki etkilerini özetlemektedir.


                   Bu belirtilerin çoğu, stres düzeyinde artış, kaygı artışı ve gerek sevilenlerin
                   gerekse günlük yaşam özgürlüğünün kaybına karşı gelişen yas reaksi-
                   yonuyla da ilişkilidir. Pandemi sırasında değişen sosyal dinamikler ve
                   stigmatizasyon nedeniyle alışılmış sosyal destek sistemlerinin çoğu yetersiz
                   hale gelir. Bu destek eksikliğinin üzerine ölen sevdiklerine veda edememek
                   ya da inanç ve kültür gereği uygulanan törenleri uygulayamamak gibi
                   travmalar da eklendiğinde yas, doğal seyrinden çıkarak komplikasyonlu
                   hale dönüşebilir. Sevdiklerini kaybedenler, bu pandeminin beklenmedik
                   başlangıcı ve yıkıcı etkileri göz önüne alındığında doğal yas sürecini
                   yaşayamayabilirler.  COVID-19 nedeniyle gerçekleşmiş ölümlerde ek tecrit
                   zorunluluğunun olması ve cenaze hizmetleri ve sonrasında gerçekleşen
                   taziye geleneklerinin uygulanamaması durumu daha da zorlayıcı hale
                   sokar. Ancak bir taraftan pandeminin yarattığı yaşamsal risk de devam
                   etmektedir. Bu travmalar bitmeden, travma etkilerinin ne olduğu da net
                   biçimde ortaya çıkmayacaktır. Bu nedenle pandeminin etkisini azalttığı
                   ve dolayısıyla birincil tehdidin azaldığı önümüzdeki aylarda daha fazla
                   patolojik yas ve uyum bozukluğu ile karşılaşacağımız tahmin edilmektedir
                   (7). Bu tahminle uyumlu biçimde, 2003 yılında Hong Kong'da SARS salgını
                   yaşayan 90 kişiden üçte birinin SARS'dan ancak 30 ay sonra, başta travma
                   sonrası stres bozukluğu ya da depresyon olmak üzere en az bir psikiyatrik
                   bozukluk tanısı aldığını bildirilmiştir (8).


                   Ölüm sadece kaybedilen kişinin yakınlarının acı çekmesine neden olmakla
                   kalmaz, aynı zamanda terminal hastaya destek sağlamak için orada olan
                   sağlık çalışanları için patolojik yas şeklinde sekel bırakabilir. Ölümlerin
                   bu etkilerini daha insani biçimde yaşayabilmek için hasta ve ailesi ile
                   iletişimi yönetmekten sorumlu ruh sağlığı profesyonellerinin aktif biçimde
                   sürece katılması tavsiye edilebilir. Acı çekenler için sakin, empatik bir
                   tutum, aktif dinleme ve destekleyici bakım çok yardımcıdır (9).

                   Sosyal izolasyon özellikle yaşlı, düşük gelir seviyesine sahip aileler veya




                       622
   618   619   620   621   622   623   624   625   626   627   628