Page 410 - Multidisipliner Covid 19
P. 410

BÖLÜM  24






          GİRİŞ VE GENEL BİLGİLER


          Akut respiratuvar sendrom koronavirüs 2 (SARS-CoV-2) konakçı hücrelere
          erişmek için spike (sivri uç) olarak bilinen bir yüzey glikoproteini (peplomer)
          kullanır. SARS-CoV-2’nin hücrelere giriş için anjiyotensin dönüştürücü
          enzim 2 (ACE2)'yi reseptör olarak kullandığı gösterilmiştir (1, 2). Ayrıca
          insan hücre yüzeyinde bulunan transmembran serin proteaz 2 (TMPRSS2)’nin,
          siyalik asit reseptörlerinin, hücre dışı matriks metalloproteinaz indükleyicisi
          CD147’nin, katepsin B ve L enzimlerinin SARS-CoV-2'nin hücreye girmesine
          aracılık ettikleri düşünülmektedir (3-5).

          SARS-CoV-2’nin hücrelere giriş için kullandığı ACE2 reseptörlerinin başta
          solunum sistemi olmak üzere kalp, böbrekler, bağırsaklar, serebral nöronlar,
          endotel, bağışıklık hücreleri ve pankreas da dahil olmak üzere pek çok
          farklı dokuda ve organda bulunduğu bilinmektedir. Klinik olarak, doku-
          lardaki ACE2 yoğunluğunun o dokudaki veya organdaki hastalığın şidde-
          tini etkileyebileceği düşünülmektedir (1, 6-8).

          ACE2 reseptörlerinin akciğerlerde yaygın olması, SARS-CoV-2 virüsünün
          neden olduğu yeni koronavirüs 2019 hastalığının (New Corona virus
          disease-2019: COVID-19) sıklıkla şiddetli akut respiratuvar sendrom ile
          kendini göstermesini açıklamaktadır. Hastalarda en sık görülen semptomlar
          öksürük, ateş ve nefes darlığıdır. Nadiren bulantı, diyare, koku ve tat
          duyularında kayıp bildirilmiştir. COVID-19 hastalarında laboratuvar
          değerlendirmede ise özellikle ciddi hastalıkta ilk başvuruda genellikle
          lenfositopeni, daha az sıklıkta trombositopeni ve lökopeni görülmektedir.
          Ayrıca, artmış proinflamatuar sitokinlerin [interlökin (IL)-6, C-reaktif
          protein, ferritin] ve artmış pıhtılaşma aktivitesinin (yüksek D-dimer
          düzeyleri) COVID-19’un şiddeti ile ilişkili olduğu bildirilmektedir (1,6-9).
          COVID-19 hastalarında yüksek tansiyon, pulmoner embolizm, tromboz,
          böbrek hastalığı, serebrovasküler ve nörolojik bozuklukların saptanması,
          genç hastalarda Kawasaki hastalığının görülmesi, SARS-CoV-2'nin endoteli
          de hedeflediğini göstermektedir. Endotel disfonksiyonunun COVID-19
          hastalarında bulunan ortak bir klinik özellik olduğu düşünülmektedir.
          Endotel disfonksiyonunda endotelin fizyolojik özelliklerini kaybettiği,
          vazodilatasyon, fibrinoliz ve antiaggregasyon ile ilişkili problemlerin
          ortaya çıktığı bilinmektedir. Endotel disfonksiyonu aynı zamanda insülin




                                                                        409
   405   406   407   408   409   410   411   412   413   414   415