Page 132 - Multidisipliner Covid 19
P. 132
BÖLÜM 08
uzadığında, semptomlar belirginleştiğinde karaciğer tutulumunun daha
fazla olduğunu söyleyebiliriz.
İki yüz iki hastalık bir çalışmada, başvuruda %50, takibinde %75,2 hastada
KCFT yüksekliği izlenmiştir. Başvuru anında %50 hastada ALT, %16,8
hastada AST, %22,8 hastada GGT, % 8,4 hastada total bilirubin, %1 hastada
GGT ve ALP yüksekliği mevcuttur. Genel olarak karaciğer tutulumu hafif
hepatosellüler tiptedir. % 2,6’sı duktular tiptir (7).
Caive arkadaşları’nın (4) çalışmasında hastaların başvuruda KCFT
yüksekliği bulunan hastaların %90’ından fazlasında hafif olduğu, bunların
% 24’ünde ALT ve GGT değerlerinde hastanede yatış süresince 3 kat ve
üstüne çıkacak artış görülmüştür. ALP’da artış olmamış, AST ve
T.bilirubinde daha ılımlı artış izlenmiştir. Karaciğer fonksiyon bozuk-
luklarının %20,75 hepatosit tipi, %29,25 kolestatik tip, %43,4’ü miks tiptir.
Hepatosit veya miks tip hasarı olanlarda daha yüksek ALT, AST, T. bil,
GGT seviyesi vardır. Ancak bu hastalarda COVID-19 hastalığı daha ciddi
seyretmektedir. Sadece 3 hasta yaşamını kaybettiği için mortalite üzerine
etkisini söyleyememişlerdir. Takip sırasında lopinavir/ritonavir
kullanımında GGT, total bilirubin düzeyleri yüksek seyretmiş olup, artmış
karaciğer hasarı ile ilişkili saptanmıştır. Antibiyotik kullanımının KCFT
yüksekliği üzerine etkisi gösterilse de, geleneksel Çin tıbbi ilaçlarının etkisi
gösterilmemiştir. Çalışma sonucunda yazarlar hastalık seyri sırasında 3-
5 günde bir KCFT takibi önermişlerdir (4). Chen ve Zhou (8) bu yazıya
bazı eleştiriler getirmişler, çalışma gruplarının doğru seçilmediğini, tedavi
sırasında pozitif basınçlı tedavinin hepatik konjesyona neden olarak
karaciğer fonksiyon testlerini etkileyeceğini, bu durumdaki hastaların
olup olmadığının çalışmada belirtilmediğini, ayrıca tedavide kullanılan
remdesivirin de KCFT değişikliğine neden olup, altta yatan karaciğer
hastalıkları dahil bu konularda çalışmada bilgi verilmediğini eklemişlerdir.
Cai ve Chen (9) ise çalışmanın çok merkezli olduğunu, ancak o bölgedeki
referans hastane olarak tüm hastaların bu hastaneye başvurduklarını,
çalışmaya katmak için gereken, prosedürlerden kaynaklı hasta seçim
hatalarından kaçınılmaya çalışıldığı,tedavide remdesivir kullanılmadığı,
başvuru öncesi antipiretik, steroid, antibiyotik gibi ilaç kullanımı çok
düşük olduğu için KCFT üzerine etkisinin belirtilmediğinden, %5,04
hastada karaciğer ile ilişkili komorbidite olduğunu belirterek bu eleştirileri
131