Page 325 - Multidisipliner Covid 19
P. 325

COVID-19'da Ba¤›fl›kl›k Yan›tlar› ve Yang›sal Olaylar


                   kişinin durumuna göre değişkenlikler gösterebilmektedir. Şimdiye kadar
                   yapılan gözlemlerde artan proenflamatuvar sitokin düzeylerinin (özellikle
                   İL-6) hastaların kötüleşmesiyle ile direkt ilişkili olduğunu göstermiştir
                   (24). Bu mediyatörlerdeki hızlı artış hastanın durumunun kötüleşmesi ve
                   bazen ölüm ile sonuçlandığından klinikte prognostik belirteç olarak kullanı-
                   labilmektedir. Sitokin fırtınası, aslında tipik bir makrofaj aktivasyon send-
                   romudur. Bunun sonucunda doku hasarı (özellikle akciğer) ve ARDS geliş-
                   mektedir  (25). Yakın zamanda ciddi COVID-19’lu hastaların periferik ka-
                   nında otoimmün ve enflamatuvar hastalıklarla ilişkili olduğu bilinen İL-
                   17’nin de arttığı rapor edilmiştir. Mukozal bağışıklık yanıtında, IL-17, IL-
                   22 ve TNF- ’nınantimikrobiyalpeptit üretimine yol açmaktadır. Ayrıca İL-
                   22, müsinleri, fibrinojeni ve antiapoptotik proteinlerin artılına yol açarak
                   hayatı tehdit eden ödemin (akciğer ödemi) gelişmesine katkı sağlamaktadır.
                   Sonuçta akciğerler müsin ve fibrin ile dolarak ARDS’nin ilerlemesine yol
                   açar (26). Bu yukarda sözünü ettiğimiz faktörler, ağırlaşan pnömoni ve
                   ARDS’ye sebep olmanın yanı sıra D-dimer, C reaktif protein (CRP), kan
                   üre azotu ve kreatinin değerlerindeki artışla birlikte karaciğer, kalp ve
                   böbrekleri de içine alan çoklu organ yetmezliğinin gelişmesine katkıda
                   bulunurlar (27, 28).


                   İmmün Düzensizlik Sendromu

                   COVİD-19’lu hastaların alveolar makrofajlar tarafından salınan İL-6 etki-
                   siyle monositlerden bol miktarda proenflamatuvar sitokinlerin üretilmesine
                   yol açar. İnterlökin-6 başlangıçta CD4+ T hücrelerin daha ileri dönemde
                   de B hücrelerin sayısında azalmaya yol açarlar ve gelişen lenfopeninin
                   sebebidirler. Bu sitokin aynı zamanda hem CD14+ monositlerin yüzeyindeki
                   HLA-DR ifadesini azaltarak etkin antijen sunumunu bozar hem de CD4+T
                   hücrelerden IFN-  üretimini baskılar (22).

                   Özetleyecek olursak, nötrofiller ve proenflamatuvar sitokinler, enfeksiyonu
                   sınırlamaya ve virüsün üstesinden gelmeye çalışırken yoğun enflamatuvar
                   yanıta sebep olmakta ve sitokin fırtınasını başlatmaktadır. Ardından MAS
                   veya MDS gelişimiyle doku hasarı daha da artar müsin ve fibrin birikimi
                   ile hayatı tehdit eden akciğer ödemi gelişir. Ne yazık ki, bu durum ciddi
                   olarak etkilenen hastalarda ağır solunum yetersizliği ve hatta ölümle
                   sonuçlanabilmektedir.




                       324
   320   321   322   323   324   325   326   327   328   329   330