Page 254 - Multidisipliner Covid 19
P. 254

BÖLÜM  14






          Aktif aşı çalışmalarının yaklaşık  %70’i özel sektör kuruluşları tarafından,
          %30’a yakın bir kısmı ise akademik ve kamu kurumları tarafından
          yürütülmektedir. Virusa ve enfeksiyona ilişkin bilimsel deneyimin çok
          sınırlı olması ve kısa sürede etkin bir aşı elde etmeye yönelik beklentiler
          nedeniyle aşı geliştirme sürecindeki birçok firma, üniversite ve kamu
          kurumlarının işbirliği/güçbirliği platformları oluşturma mecburiyetinde
          kaldığı da görülmektedir.  Her ne kadar çok sayıda aşı geliştirme projesi
          yürütülüyor olsa da proje yürüten kurumların çok büyük bir bölümü
          üretim deneyimi ve kapasitesinden yoksundur. Buradan hareketle küresel
                                                                              32
          bir koordinasyon ihtiyacı olduğunu ileri süren yaklaşımlar bulunmaktadır .
          Doğal olarak çalışmaların büyük çoğunluğunun Ar-Ge ölçeğinde kalması
          beklense de; buradan edinilen deneyimlerin daha sonraki dönemlerde
          çıkması olası yeni corona virus salgınlarına karşı yürütülecek çalışmalara
          rehber olacağı kesindir.

          Yakın zamanda COVID-19 için sentetik DNA aşısı geliştirilmiş ve SARS-
          CoV-2 pseudovirusa ve vahşi tip SARS-CoV-2 viruslarına karşı nötralizan
                                             21
          antikor oluşturduğu kanıtlanmıştır . Bu tür aşıların muhafazasında
          liyofilizasyon veya dondurma işlemine ihtiyaç duyulmadığı, 2-8°C’de
          yıllarca, oda sıcaklığında 1 yıl ve 37°C 1 ay stabil kalabildiği değerlen-
          dirilmiştir. Her ne kadar insan çalışmaları henüz gerçekleştirilmese de tek
          doz uygulama sonrasında kobaylarda serokonversiyon tespit edilmiştir.
          Uygulamadan birkaç gün sonra SARS-CoV-1 ile çapraz reaksiyon veren
          hem humoral hem de hücresel yanıtın geliştiği belirlenmiştir. Hayvan
          deneylerinde spesifik antikorların hem serumda hem de akciğer sıvısında
          tespit edilmesi bu aşının COVID-19 enfeksiyonlarında solunum sistemi
          dokularında koruma sağlayabileceğini düşündürmektedir.


          Adenovirus tip 5 vektör tabanlı COVID-19 aşısının insan denemelerine
                                                                              45
          yönelik ilk sonuçları ise Mayıs 2020 itibariyle kamuoyuna duyurulmuştur .
          Spike proteininin viral vektör aracılıklı ekspresyonunun sağlandığı bu
          aşının replikasyon özelliği yoktur ve sağlıklı bireylerde rahatlıkla tolere
          edilebildiği ve immun yanıt oluşturabileceği değerlendirilmektedir. Farklı
          dozlarda yapılan denemelerin tamamında kısa sürede hem spesifik antikor
          hem de T hücre yanıtının geliştiği görülmüştür. T hücre yanıtları tek doz
          uygulamadan 14 gün sonra, spesifik hümoral immun yanıt ise aşılamadan
          28 gün sonra en üst seviyeye ulaşmıştır. Bununla birlikte aşı uygulanan




                                                                        253
   249   250   251   252   253   254   255   256   257   258   259