Page 396 - Multidisipliner Covid 19

BÖLÜM 23

2) Hastalık süresince hastalara birçok ilaç kullanılmakta olup bazı
döküntülerin ilaçlara bağlı olması da mümkün gibi görünmektedir. Örneğin
kullanılan antimalarial, antiviral ve azitromisine bağlı makulopapüler
döküntüler, vasopressörler bağlı olarak akral purpurik döküntülerde
ortaya çıkabilmektedir. Ayrıca, etkili ilaçlar bulunduğunda ve spesifik
tedavi algoritmalarında yer aldığında, bu ilaçlar yeni kutanöz yan etkiler
de oluşturabilirler. Bu nedenlerle kesin COVID-19 tanısı konmamış
hastalardaki bu 5 tip döküntüde ilaç reaksiyonları da dahil diğer olası
nedenlerin dışlanması gerekmektedir. Bugüne kadar veziküler,
makülopapüler ve purpurik lezyonlardan deri PCR incelemesi yapılmış
ve sadece retiform purpurik lezyonlarda SARS-CoV-2 PCR testi pozitif
saptanmıştır. Dolayısıyla bu döküntülerden hangisi ya da hangilerinin
SARS-CoV-2 enfeksiyonuna özgü olup olmadığı bilinmemektedir. Bu
ikilemlerin çözülmesi için daha fazla histopatolojik ve deri SARS-CoV-
2PCR incelemesinin olduğu yayına ihtiyaç vardır.

3) Diğer bir soru da eğer spesifik COVID-19 kutanöz belirtileri varsa?
herhangi bir klinik değere sahip olup olmadığının belirlenmesidir. Örneğin,
bir hastanın SARS-CoV-2 ile enfekte olduğunu düşündüren spesifik erken
kutanöz anormallikler var mı? Erken enfeksiyon için patognomonik olan
kutanöz belirtiler varsa, bu bulgular test yapılabilirliğinin kısıtlı olduğu
bölgelerde test yerine teşhis için yeterli olabilir mi? Ayrıca, daha şiddetli
bir seyri öngörüp potansiyel olarak erken agresif müdahaleye teşvik
edebilecek kutanöz belirtiler var mı? Chilblain benzeri akral lezyonlar,
purpurik, EM benzeri akral lezyonlar veatipik şiddetli Kawasaki hastalığı
benzeri multipl enflamatuvar sendromu daha çok asemptomatik ya da
hafif şiddetli çocuk ve genç olgularda, akroiskemik ve makülopapüler
döküntüler daha çok erişkin/ yaşlı, daha ileri evredeki ve daha ciddi
olgularda saptanmıştır. Bazı olgularda ürtiker ve ateş kombinasyonu da
bir erken dönem semptomu olarak değerlendirilebilir (26). Bu tür soruları
cevaplamak için, mümkün olduğunca kesin tanı almış hastada ortaya
çıkan kutanöz bulguları iyi dökümante etmek çok önemli olacaktır.

(4) Bir diğer konu da SARS-CoV-2 virüsünün latent özelliği olup olmaması
da henüz netleşmiş bir konu değildir. SARS-CoV-2’nin fonksiyonel reseptörü
olan ACE2 ekspresyonunun obezlerde adipositlerde arttığı ve adipositlerin
virüs için hem potansiyel hedef hem de rezervuar görevi olabileceğinden

395