Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi’nin haksız ve hukuksuz bir biçimde görevden alınması talebiyle açılan davanın yedinci duruşması 30 Kasım 2023 günü Ankara Dışkapı Adliyesi’nde görüldü.
Duruşma öncesi adliye önünde bir basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya TTB Merkez Konseyi ve seçili kurulların üyeleri, tabip odalarının yönetici ve üyeleri ile hekim ve hak örgütlerinin, emek-meslek örgütlerinin, demokratik kitle örgütlerinin, siyasi partilerin temsilcileri ve milletvekilleri katıldı. Açıklamada “Susmuyoruz, korkmuyoruz, hiçbir yere gitmiyoruz”, “Direne direne kazanacağız”, “TTB susmadı, susmayacak”, “Yaşamak, yaşatmak istiyoruz” sloganları atıldı.
TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın basın açıklamasını okumasının ardından kurum temsilcileri tarafından kısa konuşmalar yapıldı.
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) adına Fikri Kalender; gelirde ve vergide adaletsizliğin sürdüğü, emekçilerin yoksullukta eşitlendiği, baskı ve zulmün tırmandığı, yargı kararlarının bir kişinin iki dudağı arasında olduğu koşularda mücadele ve dayanışmanın kaçınılmaz olduğunu söyledi ve TTB ile omuz omuza olmayı sürdüreceklerini ifade etti.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Sekreteri Şenol Köksal; TTB’nin sadece TTB olmadığını, aynı zamanda DİSK, KESK, TMMOB, demokratik kitle örgütleri ve topyekun toplumsal muhalefet olduğunu belirtti. Köksal, bu hukuksuzluk karşısında milyonlar olduklarına dikkat çekerek doğru bildiklerini söylemeye devam edeceklerini kaydetti.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Genel Sekreteri Dersim Gül; halkın afetlere karşı korumasız bırakılmasına, rantsal dönüşüm ile kamusal varlıkların heba edilmesine, sağlığın özelleştirilmesine ve tüm bu yağma düzenine rağmen toplumun biat etmesinin amaçlandığını dile getirdi. Toplumsal muhalefetin köklü mücadele geleneğine atıf yapan Gül, davanın bir an önce düşürülmesi talebini yineledi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Şanlıurfa Milletvekili Mithat Sancar; “amaç dışı faaliyet” iddiasına karşın yaşam hakkını savunan, iyi hekimlik değerlerine sahip çıkan, barış ve demokrasi mücadelesi veren TTB’nin tam da amacına göre hareket ettiğinin altını çizdi. TTB’nin sesi gür çıktığı için hedef alındığına dikkat çeken Sancar, dayanışmanın ötesinde ortak bir mücadele hattı örülmesi gerektiğini vurguladı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz; “Biz hekimler olarak meslek ilkelerini örgütümüzden öğrendik. Örgütümüzle birlikte yol yürümeye; yaşam hakkını, demokrasiyi, barışı, toplum sağlığını önceleyen kamucu politikaları savunmaya devam edeceğiz. Bizi susturamayacaklar” diye konuştu.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık; bu siyasi davanın tek sebebinin, TTB’nin “Saray rejiminin bir halk sağlığı sorunu olduğu” tespitine dayandığını belirtti. Şık, ortak dayanışma ve mücadeleyi her düzlemde sürdüreceklerini sözlerine ekledi.
Basın açıklamasının ardından Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne geçildi.
Duruşmada ilk sözü alan TTB Hukuk Bürosu avukatları, hakimin tahkikat aşamasını bildirmesi üzerine beyanlarına başladı. Davaya gerekçe yapılan maddenin Anayasa’ya aykırı olduğunu, dolayısıyla bu usulsüz yargılamanın durdurularak dosyanın Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesi gerektiğini belirten avukatlar; TTB’nin bir meslek örgütü olarak kendi içinde yaptırım yapma hakkına sahip olduğunu, davanamenin meslek örgütü özerkliğini zedelediğini ifade etti. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın ifadesi alınmadan davanamenin açılmasına tepki gösteren avukatlar; Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınmasının ölçülük ve seçme-seçilme ilkelerini zedeleyeceğini dile getirdi. Avukatlar ayrıca TTB’nin Dünya Tabipleri Birliği kurucu üyelerinden biri olarak tutum belgeleri doğrultusunda hareket ettiğini de sözlerine ekledi.
Dr. Şebnem Korur Fincancı da TTB’nin pandemiden şubat depremlerine toplum sağlığı için yürüttüğü çalışmalardan örnekler verdi. Mesleki sorumluluklarına sahip çıkan bir hekim ve bir adli tıp uzmanı olarak bilimsel bilgi paylaşmasının “kişisel görüş” denilerek kırılamayacağının altını çizen Korur Fincancı, davanamedeki usulsüzlüklere de dikkat çekerek “Bu örgütün hakkını teslim etmek, davanın esastan reddedilmesidir” dedi.
Duruşmaya verilen kısa aranın ardından kararını açıklayan mahkeme, TTB Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınmasına karar verdi.
Duruşma öncesi TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı tarafından okunan açıklama ise şöyle:
Biz TTB’yiz, Görevimizin Başındayız!
Hukuki temelden yoksun bir siyasi davanın yeni bir duruşması için tekrar Dışkapı Adliyesi önündeyiz.
Seçilmişleri yargıyı kullanarak görevden almaya çalışmak, meslek örgütleri ve demokratik kamuoyu temsilcilerini susturmak iktidarın siyasi ajandasında önemli bir yer tutuyor, bunu biliyoruz.
Anayasa’yı tanımayan ve hukukun üstünlüğü ilkesini rafa kaldırmış olan iktidar hukuksuzlaştırmayı anayasasızlaştırma ile taçlandırmakta, her bir kurum ve birey için hayati olan anayasal hakların ilga edilmesine uğraşmaktadır.
Aynı zihniyet, bugün yine benzer yollarla TTB Merkez Konseyi’ni “amaç dışı faaliyet gösterme” gerekçesiyle görevden almaya çalışmaktadır. Amaç dışı faaliyet gösteren TTB değil, Anayasa’yı ve adaleti korumakla görevli olan kurumlardır.
- TTB’nin amacı; meslektaşlarının güvenli çalışma ortamlarında çalışmasını sağlamaktır.
- TTB’nin amacı; koruyucu sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesidir.
- TTB’nin amacı; akademik özgürlüklerin tesisi ve nitelikli tıp eğitimi için mücadele etmektir.
- TTB’nin amacı; nükleere karşı yaşamı savunmaktır.
- TTB’nin amacı; pandemide toplumdan gizlenenlerin açığa çıkarmaktır.
- TTB’nin amacı; deprem bölgesinde dayanışmayı örgütlemek, yıkılan bir kentin çocuklarının sağlıklı büyümelerini sağlamaktır.
- TTB’nin amacı; kadın sağlığını koruyup geliştirilmektir.
- TTB’nin amacı; savaşa karşı barışı savunmak, sağlık emekçilerinin ve kurumlarının dokunulmazlığını sağlamaktır.
- TTB’nin amacı; Kaz Dağları’nı, Cudi’yi, Akbelen ormanlarını yaşatmaktır.
- TTB’nin amacı; toplum sağlığını bütüncül olarak ele almak ve geliştirmektir.
- TTB’nin amacı; hekimlerin mesleki bağımsızlığını korumaktır.
Topluma kendi söylediğini tekrarlatmak dışında bir amaç gütmeyenler için TTB’nin faaliyetleri amaç dışı gibi görünebilir.
Aldırmıyoruz!
Biz görevimizin başındayız.
TTB Merkez Konseyi tüm baskılara rağmen bilimsel bilginin kılavuzluğundan, hekimlik mesleğinin etik ilkelerinden taviz vermeden; toplum sağlığı, meslektaşları ve tüm sağlık emekçilerinin hakları için mücadele etmeye devam edecektir.
Verilecek karar ne olursa olsun; hekimlik mesleğinin toplumsal sorumluluğunu yürekten hisseden TTB dün susmadı, bugün de susmayacaktır!
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi