Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, “6 Şubat Kahramanmaraş ve 20 Şubat Hatay Depremleri Birinci Ay Raporu”nu 4 Mart 2023 günü İstanbul Tabip Odası Sevinç Özgüner Toplantı Salonu’nda düzenlenen basın toplantısında kamuoyuyla paylaştı.
Basın toplantısının açılışını yapan TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı; TTB Olağandışı Durumlarda Sağlık Hizmetleri (ODSH) Kolu ve il deprem koordinasyonlarının ilk günden itibaren sürdürdüğü gözlem ve değerlendirmeler ile birinci ay raporunun hazırlandığını belirtti ve çalışmalarda emeği geçen herkese teşekkür etti.
Açılış konuşması sonrası TTB Merkez Konseyi üyeleri rapordan aktarımlar yaptı.
Dr. Vedat Bulut; TTB’nin koordinasyon, sağlık hizmeti sunumu ve kamu kurumları ile ilgili yazışmaları hakkında bilgi verdi. Depremin ilk saatinden itibaren harekete geçildiğini söyleyen Bulut; merkezde sağlık emek-meslek örgütleri ile bir kriz masası, Adana’da bir lojistik merkez, deprem bölgesindeki illerde ise Merkez Konseyi üyelerinin ve gönüllülerin katılımıyla il koordinasyonları oluşturulduğunu belirtti. Tabip odalarında gönüllü listeleri hazırlanması, hızlı değerlendirme raporları için komisyon kurulması, tabip odalarının gönüllü organizasyonu, konteynır temini gibi çalışmalardan söz eden Bulut; son olarak Sağlık Bakanlığı’na yazılan yazıları aktardı.
Dr. Alican Bahadır; hızlı değerlendirme, eğitim ve bilgilendirme çalışmalarından bahsetti. Depremden etkilenen 11 ilde TTB gönüllüsü 50’den fazla hekimin katılımıyla hızlı değerlendirme raporlarının hazırlandığını kaydeden Bahadır; depremden etkilenen illerin coğrafik-demografik-sosyoekonomik özelliklerinin, barınma-su-gıda-güvenlik gibi temel ihtiyaçların, sağlık kurumları ve çalışanlarının güncel durumlarının raporlarda ele alındığını dile getirdi. Bahadır, TTB tarafından hazırlanan bilgi notlarına, bilgi videolarına ve bültenlere de TTB Deprem sayfasından ulaşılabileceğini sözlerine ekledi.
Raporun “Türk Tabipleri Birliği Çalışmaları” başlıklı bölümü için tıklayın.
Dr. Adalet Çıbık; hekimlerin ve sağlık çalışanlarının gereksinimlerine ilişkin saptama ve öneri ele aldı. Depremzede sağlık emekçilerinin çalışmaya zorlanması, sağlık emekçilerinin tedirginliklerini giderecek planlamalar yapılmaması, etkin sağlık hizmeti verilemeyen bölgelerdeki görevlendirmeler, sağlık emekçilerinin barınma başta olmak üzere temel ihtiyaçlarının karşılanamaması gibi sorunları aktaran Çıbık; konuşmasının sonunda depremzede ve rotasyoner hekimler için önerilerini sıraladı.
Dr. Kazım Doğan Eroğulları; sağlık hizmeti sunumunun güncel durumunu paylaştı. Hatay’da yataklı tedavi hizmetlerinin sunulduğu hiçbir kurum kalmadığına dikkat çekerek söze başlayan Eroğulları, yatılı üçüncü basamak sağlık hizmetinin verileceği bir hastanenin acil ihtiyaç olduğunu kaydetti. Daha sonra bağışıklama hizmetlerindeki düzensizlik, aşı eksikliği, sağlık taramalarının zayıflığı gibi sorunları sıralayan Eroğulları, “Doğal afetin insan eliyle yapay felakete dönüştüğü bölgeden bir depremzede olarak; önerilerimizin hızla hayata geçirilmesi, özellikle koruyucu sağlık hizmetlerinin hızla topluma sunulması gerekmektedir” diye konuştu.
Dr. Nursel Şahin; deprem bölgesinde mezuniyet öncesi ve sonrası tıp eğitimi hakkında konuştu. Mustafa Kemal, Sütçü İmam, İnönü ve Adıyaman üniversitelerindeki tıp eğitimleri için gereken koşulların ortadan kalktığını ifade eden Şahin, tıp öğrencileri ile asistan hekimlerin nakillerinin gerçekleştirilip eğitim, barınma, beslenme koşullarının sağlanması gerektiğinin altını çizdi.
Raporun “Öncelikli Sorunlar ve Yapılması Gerekenler” başlıklı bölümü için tıklayın.
Basın toplantısında son sözü Dr. Şebnem Korur Fincancı aldı. Olağandışı durumlarda hastanelerin önemine dikkat çeken Korur Fincancı, raporda geçen verilerden hareketle hastane afet planlarının uygulanabilir olmadığını, kamu otoritesinin sorumluluklarını yeterince yerine getiremediğini ve özelleştirme eksenli Sağlıkta Dönüşüm Programı nedeniyle sağlık emekçilerinin olağandışı durumlarda kendi başlarına bırakıldığını dile getirdi. TTB’nin 2009 yılındaki uyarılarını hatırlatan Korur Fincancı, sözlerini ise şöyle noktaladı:
“Söylemiştik, tekrar söylüyoruz: Olağandışı durumlara hazırlıklı olmak olanaklıdır. Depremin kaçınılmaz, kayıpların önlenebilir olduğunu biliyoruz. Evlerin, hastanelerin üzerimize yıkılmayacağı; insanlarımızı, hayvanlarımızı enkaz altında yitirmeyeceğimiz bir Türkiye mümkündür.”
Basın toplantısı, soru-yanıt bölümü eşliğinde son buldu.
“TTB 6-20 Şubat Depremleri Birinci Ay Raporu”nun tamamı için tıklayın.