Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi tüm dünyanın ağır bir pandemi ile mücadele ettiği ve pek çok kesimdeki çalışanların, toplumun geniş kesiminin evlerine kapandığı bir dönemde, sağlık çalışanlarının büyük bir titizlik ve özveriyle her alanda sağlık hizmetini sürdürdüğüne dikkat çekerek, çalışma koşullarının ve özlük haklarının bu olağan dışı dönemin koşullarına uyarlanması gerektiğini bildirdi.
TTB’den yapılan açıklamada, “Bütün özel sağlık kurum ve kuruluşlarına kamusal ödevler verilerek sağlık hizmet sunumuna katılmalarının sağlanmasını, bu süreçte sağlık hizmetlerinin ücretsiz sunulmasını ve bu sağlık kuruluşlarının personel giderlerine kamusal destek sağlanmasını talep ediyoruz. Ayrıca çalışanın işten çıkartılmamasının sağlanmasının devletin temel sorumluluğu olduğunu bir kez daha kamuoyuyla paylaşıyor ve yetkilileri bu doğrultuda sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz” denildi.
Açıklamanın tam metni şöyle:
Sağlık Çalışanlarının İş Güvenceleri
Yaşadığımız salgın hastalığın yayılmasının önlenmesi kapsamında insanların sosyal ilişkilerini sınırlamaları ve mümkün olduğunca evden dışarı çıkmamaları; sağlık sisteminin salgına odaklanabilmesi için de acil veya zorunlu olmayan hallerde sağlık kuruluşlarına başvurudan kaçınmaları gereklidir.
Bu önlemler sebebiyle, genel olarak birçok çalışma alanında faaliyetler bütünüyle durmuş, pek çok sağlık kuruluşu da çalışmalarını sınırlandırmış ya da virüs salgını odaklı çalışmalara yönelmiştir.
Dünya’da ve ülkemizde virüsün yayılım hızı ve özellikle yaşlı ve kronik hastalıkları olanlarda daha ağır ölümcül sonuçları uyarınca asıl olarak yayılım hızının azaltılması ve diğer yandan sağlık hizmetlerinin buna göre yeniden düzenlenip, hizmette sürekliliğin sağlanması zorunluluk olarak karşımıza çıkmıştır.
Alınan çeşitli idari önlemlerle virüsün yayılım hızının azaltılması amaçlanmış, bazı özel sağlık kurumlarının pandemi hastanesine dönüştürülmesi veya sağlık çalışanlarının görevleriyle ilişiklerinin kesilmesinin yasaklanması gibi önlemlerle de sağlık hizmet kapasitesi korunmaya çalışılmıştır.
Diğer yandan, bazı işyerleri genel olarak başvuru sayısının azaldığı ve benzeri gerekçelerle çalışanlarını işten çıkartmaktadır. Hemen belirtelim ki, Sağlık Bakanlığı’nın Kararı uyarınca 27.06.2020 tarihine kadar sağlık çalışanlarının istifa ederek ya da işten çıkarılmaları suretiyle görevlerinden ayrılmaları yasaklanmıştır. Bu yasak, kamu ya da özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görevli bütün sağlık çalışanlarını kapsamaktadır.
Çalışma veya çalışmama hakkı Anayasal temel haklar arasındadır. Bu nitelikteki bir hakkın bu şekilde sınırlandırılmasının hukuka aykırılığına ilişkin haklı tartışma ayrıca yapılmakla birlikte; 27.06.2020 tarihine kadar, sağlık çalışanları –sağlık mazeretleri dışında- istifa ederek görevlerinden ayrılamayacağı gibi İş Kanunu’nun 25/2. Maddesi ile Devlet Memurları Kanunu’nun 125/E maddesindeki sebeplerden biri gerçekleşmediği takdirde iş akdini fesih veya kamu görevinden çıkartma işlemi yapılamayacaktır.
Bütün bunlara karşın, sağlık çalışanlarının iş akdinin feshedildiğine ilişkin şikayetler mevcuttur. Bu nedenle, sözleşmesi feshedilen sağlık çalışanlarının iş güvencesine ilişkin kısa bilgilendirme yapılmasında yarar görülmüştür.
1)İş sözleşmesinin bu dönemde feshedilemeyeceğini belirterek İl Sağlık Müdürlüğü’ne başvurularak işinden ayrılışının yapılmaması ve işverenin Sağlık Bakanlığı’nın Kararından bilgilendirilerek uyarılması istenebilir.
2)Şartları uygunsa (hekimin en az altı aydan beri çalıştığı işyerinde en az 30 işçi çalışıyor ise) iş sözleşmesinin feshinin bildirildiği tarihten itibaren bir ay içinde, feshin geçerli bir sebebe dayanmadığı belirtilerek, işe iade talebiyle arabulucuya başvurulması gerekir. Bu dönemde yargıdaki süreler de 30.04.2020 tarihine kadar durdurulmuştur. Dolayısıyla bir aylık sürenin başlangıcı 01.05.2020 olacaktır. Ancak, sürenin başlaması beklenmeksizin arabulucuya başvurulması ve arabulucunun gerektiğinde telekonferans yöntemiyle bu süreci yürütmesi de mümkündür.
3) Arabulucu görüşmeleri sonucunda uzlaşılarak işe iade kararı verilemediğinde, iki hafta içinde iş mahkemesinde işe iade istemiyle dava açılabilir. Bu dava sonunda işe iade kararı verilir fakat işveren işe iadeyi kabul etmezse, mahkeme tarafından belirlenmiş olan, başvurucunun 8 ilâ 12 aylık ücreti tutarındaki tazminat işveren tarafından ödenir.
4)İşe iade talebinin mahkeme veya işveren tarafından reddedilmesi halinde iş akdinin feshine bağlı işçilik alacakları doğabilir. Bunlar, temel olarak, şartları varsa, her çalışma yılı için çalışanın bir aylık ücreti tutarındaki kıdem tazminatı, işyerindeki çalışma süresine bağlı olarak 2-8 haftalık ücreti tutarındaki ihbar tazminatı, kullanılmayan yıllık izin günleri ile yapılan fazla çalışmaların ücretidir. Bu tazminat ve alacaklar işveren tarafından rızaen ödenmezse önce arabuluculuk, anlaşma sağlanamadığında ise mahkemeye başvurularak talep edilir.
5-Bir kısım özel hastanelerde çalışan hekimlerle, 2015 yılında 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasasına eklenen Ek 10. Madde kapsamında, sözleşme yapılarak ücretlerinin fatura karşılığı ödenmesine başlanmıştır. Çalışma biçimi aynı kalmasına karşın sadece ücretin ödenme yöntemindeki bu değişiklik çalışanların statüsünde bir farklılığa yol açmayacağı için, bu hekimlerin iş sözleşmelerinin feshinde de yukarıda belirtilen haklar geçerliliğini korumaktadır.
6-Çalışanların işlerini korumaktan ziyade, haklı bir sebep olmaksızın iş sözleşmesi feshedilenlere tazminat ödenmesini hedefleyen bu hakların yanı sıra, işyeri hekimlerinin ek bir tazminat olanağı daha vardır.
İşyerinde alınması gereken sağlık ve güvenlik önlemlerini işverene bildirmesine karşın yerine getirilmemesi halinde; bildirilen eksiklik ve aksaklıkların işin acil durdurulmasını gerektirmesi veya acil ve hayati tehlike arz etmesi, meslek hastalığına sebep olabilecek ortamların bulunmasına rağmen işveren tarafından gerekli tedbirlerin alınmaması hâlinde, bu durum işyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanınca, Bakanlığın yetkili birimine, varsa yetkili sendika temsilcisine, yoksa çalışan temsilcisine bildirilir.
Yaşanmakta olan virüs salgınının yayılmasında sosyal ilişkinlerin önemi ile çalışma alanlarında işçilerin yakın temasları dikkate alındığında işyeri hekimlerinin sağlık önerilerinin bu dönemde çok daha özel bir önem taşıdığı açıktır.
İşyeri hekimi, bildirim yükümlülüğünü yerine getirdiği için iş sözleşmesi feshedilirse işveren hakkında bir yıllık sözleşme ücreti tutarından az olmamak üzere tazminata hükmedilir. İşyeri hekiminin diğer işçilik hakları saklıdır.
Bütün Dünya’da ağır bir salgın hastalıkla mücadele edilen, pek çok kesimdeki çalışanların ve hemen bütün toplum kesimlerinin evlerine kapandığı bu dönemde sağlık çalışanları büyük bir titizlik ve özveriyle her alanda sağlık hizmeti sunmaktadır. Meslektaşlarımızın bilgi ve emeklerine hürmet edilmesini, bütün özel sağlık kurum ve kuruluşlarına kamusal ödevler verilerek sağlık hizmet sunumuna katılmalarının sağlanmasını, bu süreçte sağlık hizmetlerinin ücretsiz sunulmasını ve bu sağlık kuruluşlarının personel giderlerine kamusal destek sağlanmasını talep ediyoruz. Ayrıca çalışanın işten çıkartılmamasının sağlanmasının devletin temel sorumluluğu olduğunu bir kez daha kamuoyuyla paylaşıyor ve yetkilileri bu doğrultuda sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz.
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi