Özel Hastaneler Yönetmeliği ile Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkındaki Yönetmelikte Değişiklik Yapan Yönetmelik” 6 Ekim 2022 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlandı. Sağlık Bakanlığı, bu yönetmelik değişiklikleri ile muayenehane hekimlerinin tanı ve tedavi amacı ile hastalarını özel hastanelere ve tıp merkezlerine yatırmaları, ameliyat ve girişimsel işlem yapmalarını yeni koşullara bağlayarak neredeyse imkansız hale getirdi. Bu düzenlemelerin hangi kamu yararı gözetilerek ya da nasıl bir ihtiyacı karşılamak amacıyla yapıldığı anlaşılamadığı gibi Sağlık Bakanlığı tarafından da açıklanamadı. Bu yönetmelik değişikliği muayenehanesi olan dahili branş hekimlerinin hastalarını yatırmalarını, cerrahi branş hekimlerinin ise ameliyat yapmalarını zorlaştıracak, serbest meslek faaliyetlerini çok büyük ölçüde kısıtlayacaktır. Düzenleme hastaların mahremiyetinin korunması ve hekim seçme hakkını ihlal edecek niteliktedir.
Düzenlemenin mesleki haklarımıza yönelik getirdiği sakıncalar meslektaşlarımızla yapılan toplantıda tartışılmış, basın toplantısı ile düzenlemenin sakıncaları kamuoyu ile paylaşılmıştır. Türk Tabipleri Birliği, düzenlemenin yürürlüğe girmesinden sonra yönetmelik değişikliğine karşı, tüm hekimleri temsilen, Danıştay’da dava açmıştır.
Bursa Tabip Odası olarak biz de muayenehane hekimlerinin serbest çalışma hakkını kısıtlayan yönetmeliğe karşı dava açmak isteyen üyelerimize destek verme kararı aldık. Bu kapsam da 25 hekim adına avukatımız aracılığı ile Danıştay’a dava açılmıştır.
Dava dilekçemizde de düzenlemenin hukuka aykırı olduğu örneklerle açıklanmıştır.
1- Düzenleme Sebep ve Amaç Unsuru Yönünden Hukuk Aykırıdır
Muayenehaneler tek hekim tarafından açılan ve yönetmelik gereği sınırlı sayıda tıbbi işlem yapılabilen yerlerdir. Hekimlerin hepsi uzmanlık dalları gereği
hastalarının büyük çoğunluğunun tedavi süreçlerinde özel hastanelerin ameliyathamelerinde işlem yapmaları gerekmektedir. Bunun için de özel hastanenin ameliyathanesini kiralamakta ve kullanmaktadırlar. Bilineceği üzere cerrahi bir operasyon ya da doğum gibi operasyonlarda birden fazla yardımcı sağlık personelinin görev alması gerekmektedir. Kaldı ki muayenehanesi olan hekim mesleğini muayenehanesinde icra etmekte ve özel hastanelerde kadrolu ya da kadro dışı çalışamamaktadır. Yönetmelik değişikliği ile müvekkillerim hekimlerin serbest çalışma hakları ellerinden alınmıştır. Bu da göstermektedir ki idari işlem sebep ve amaç yönünden hukuka aykırıdır ve iptali gereklidir.
2- Düzenleme Üst Hukuk Normlarına Aykırıdır
Yönetmeliklerin çıkarılma amacı kanunların uygulanmasını, faaliyetlerin anayasaya uygun olarak devamlılığını sağlamaya yöneliktir. İdare, yasama organının
çıkardığı kanunların uygulanmasını sağlamak üzere kanunun sınırları içinde kalmak ve ona uygun olmak şartıyla ayrıntıları düzenlemek üzere kural koyucu işlemler çıkarabilir. Uygulanmasını sağlayacağı kanuna aykırı bir yönetmelik düşünülemez. Bir normun kendisinden daha üst konumda bulunan ve dayanağını oluşturan
bir norma aykırı veya bunu değiştirici nitelikte bir hüküm getirmesi mümkün bulunmamaktadır. Oysa ki yönetmelik başta Anayasa olmak üzere, ilgili kanunlara da aykırılık teşkil etmektedir. Bu nedenle de iptalini istemek gerekmiştir.
3- Yönetmelik Çalışma Hakkını İhlal Etmektedir
Bursa özelinde özel hastane sayısı ve muayenehanesi olan hekimler ve müvekkillerimin branşları gözönüne alındığında, birçok branştaki müvekkil hekim yönetmelikteki kontenjan oranlarına göre sözleşme imzalayamayacak ve doğal olarak hastalarının tedavisini gerçekleştiremeyecektir. Bir insanın hekimini seçme özgürlüğü ve doğal olarak istediği sağlık merkezinde sağlık hizmetini alması en temel haklarından biridir. Müvekkillerimin tedavi hizmetini verme şartları bu yönetmelik ile tamamen ortadan kaldırılmıştır. Bu düzenleme doğrudan doğruya çalışma ve sözleşme hürriyetine aykırılık teşkil etmektedir.
4- Düzenleme Hasta Haklarını İhlal Etmektedir
Türk Tabipleri Birliği 47. Büyük Kongresinde kabul edilen hekimlik Meslek Etiği Kuralları’nın 26.maddesinde aydınlatılmış onamın ne şekilde alınacağı düzenlenmiştir. Yine Hasta Hakları Yönetmeliği’nin 26.maddesinde de hastanın rızasının, rıza formunun,bilgilendirmeyi yapan ve tıbbi müdahaleyi gerçekleştirecek sağlık mensubu ile
hasta ya da kanuni temsilcisi tarafından imzalanması suretiyle alınacağı düzenlenmiştir. Bu belgelerin özel hastanenin ilgili birim sorumlusu ve mesul müdür
tarafından da imzalanmasının düzenlenmesi hasta mahremiyetinin ihlali anlamına gelmektedir.
Hukuki süreçteki gelişmelerden meslektaşlarımızı haberdar etmeye devam edeceğiz.