Tarihsel süreçte insan aklının özgürleşmesiyle güvenilir bilgi üretme sürecine yani bilimsel bilgi üretim sürecine geçilmiştir. Bilim, nesnel açıklamalar sağlayarak dünyayı anlama gereksinimize yanıttır. Bilim vasıtasıyla öngörü de bilimsel uğraş alanı olan nedensel bilgi ile olanaklıdır.
Doğa bilimlerinin uygulayıcısı konumundaki tıp, günümüzde kanıta dayalı tıp anlayışına uzanmıştır. Böylece sağlık hizmetlerinde kullanılan bir uygulamanın/ilacın her türlü etkisinin bilinmesinin olanağı gerçekleştirilebilmiştir. Sonuç olarak doğaüstü hastalık nedenlerini de barındıran ve kendine özgü tıp anlayışına sahip geleneksel uygulamalardan bilimsel bilgiye dayalı modern tıbba geçiş sağlanabilmiştir.
Bilimsel yöntem; sistematik veri toplamaya dayalı, denetlenebilir, mantıksal, eleştiriye açık ve bilimsel bilgiye dayanmalıdır. 13-15 Mayıs 2022 tarihinde şehrimizde düzenlenmiş olan İntegratif ve Anadolu Tıbbı Kongresi’nde iddia edilen kanıta dayalı, etkin ve güvenilir geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının kanıta dayalı tıp kavramıyla bir ilişkisi bulunmamaktadır.
Ayrıca şehrimizde bulunan hastanelere 13 Mayıs 2022 tarihinde gönderilen Getat Ünitesi Açılma Talebi konulu yazıda “Akupunktur, Apiterapi, Fizoterapi, Hipnoz, Sülük uygulaması, Homeopati, Kayropraktik, Kupa uygulaması, Mezoterapi, Proloterapi, Osteopati, Ozon uygulaması, Refleksoloji, Müzikterapi, Larva uygulaması” branşlarında Bakanlık onaylı “GETAT sertifikası bulunan hekimlerin isim listesi istenmiştir.
Bilimsel bilgi olarak ortaya konmamış Geleneksel Tıp Uygulamalarına hekimlerin çekilmek istenmesi, hekimlere duyulan evrensel güvenden yararlanma amacı taşımaktadır. Fakat “GETAT” uygulamaları ile yaşanacak olumsuzlukların tıbbın temeli olan hekim hasta ilişkisini ve hekime olan güveni örseleyeceği ve bunun da sağlık hakkına erişimi zedeleyebileceği unutulmamalıdır.
Halk sağlığı etiği temelde toplumsal sağlığın elde edilmesi kavramı içinde bireylerin zarardan korunmasına, özerkliklerinin korunmasına, sosyal adaletin ve eşitliğin sağlanmasına vurgu yapmaktadır. Kanıta dayalı olmayan uygulamalar ile kişilerin sağlığı ve buna bağlı olarak yaşamı riske edilmektedir. GETAT ile sağlık hizmeti alıyormuş algısı yaratılarak devlet kişilerin sağlık hakkına erişim ödevini yerine getirmekten kaçınmaktadır. Bilimsel etkililiği ve güvenliği kanıtlanmamış uygulamalar ile sağlık amaçlı gereksiz harcama yapılarak sınırlı kaynakların akılcı kullanımı engellenmektedir. GETAT’ın yaygınlaşması ile kişilerin hekime başvurusu gecikmekte ve bu da sağlık hakkına erişimi farklı boyutlarda engellemektedir. Günümüzde konu ile ilgili artan kontrollü çalışmalarla oluşmuş bilimsel veri tabanı, GETAT’ın etkisizliğini, yan etkilerini, doğrudan zararlarını hatta ölüme varan olumsuzluklarını, ilaçlarla etkileşime girerek yarattığı yan etkileri ortaya koyarak sağlık hakkının örselendiğini, halk sağlığı açısından önemini göstermektedir. Günlük yaşamda sağlık çalışanı olmayan kişilerin de bu uygulamaları gerçekleştirmeleri olayın sağlığı tehdit eden başka bir boyutudur.
Bu yüzden BTO olarak yıllardır vurguladığımız gibi bilimsel kanıta dayanmayan uygulamalara karşı olduğumuzu bir kez daha kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.
Bursa Tabip Odası Yönetim Kurulu