Hekimlik Yargılanamaz!

En temel demokrasi, özgürlük ve insan hakları taleplerinin dile getirildiği Gezi Parkı eylemlerinde çok sayıda yurttaşımız, orantısız güç kullanımı nedeniyle ciddi şekilde yaralanırken hayatını kaybedenler de olmuştur. Bu şartlarda Sağlık Bakanlığı’na bağlı kurumlar yeterli sağlık hizmeti sun(a)mazken, hekimler, evrensel ilkeler ve ettikleri Hipokrat yeminine bağlı kalarak binlerce vatandaşa yardımda bulunmuş, daha fazla can kaybı ve kalıcı sağlık hasarına engel olmuşlardır. Savaşlarda bile taraflar sağlık hizmetlerine müdahalede bulunmazken hekimlik gereklerini fedakarca yerine getirmeye çalışan meslektaşlarımız ne yazık ki şiddetten paylarına düşeni almışlardır.

Ancak insanlık onuru gereği ve binlerce yıllık meslek etiğine uygun olarak tüm yaralılara müdahale eden hekimler nedense idari ve adli cezalarla korkutulmaya ve yıldırılmaya çalışılmaktadır. Dolmabahçe Bezmi-Alem Valide Sultan Camii’ne sığınan yurttaşlar ve onları tedavi etmeye çabalayan hekimler 255 kişilik yeni bir Gezi Davası’nda yargılanmaktadır. Bu davada Valide Sultan Camii’ne sığınan yaralılara tıbbi destek veren meslektaşlarımız Dr. Sercan YÜKSEL ve Dr. Erenç Yasemin DOKUDAN’ın Türk Ceza Kanunu’nun 153/2-3 ve 283/1 maddelerini ihlal ettikleri iddia ediliyor. Bir hekimin, hangi koşullarla olursa olsun bir yaralıya karşılıksız bakması, hekimlik mesleğinin gereği olduğu kadar, hekimin insan onurunun da bir gereğidir. Her şeyden önce insan olduğunun bilincinde olan herkes, mesleki gereklilikleri yerine getiren hekimlere teşekkür etmelidir.

Bizler, tarihe bir utanç belgesi olarak geçecek bu duruşmada meslektaşlarımızın yanındayız ve hep birlikte haykırıyoruz: “Halkımıza ve hastalarımıza ihanet etmeyeceğiz. Bu bir suçsa biz bu suçu hep işleyeceğiz. Hiçbir güç bizleri hangi ortamda olursak olalım yaralılara, hastalara bakmaktan alıkoyamayacaktır”.

Bursa Tabip Odası Yönetim Kurulu