Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, hekimlerin pandemideki öncelikli gereksiniminin salgın dönemiyle sınırlı performans düzenlemesi değil, enfeksiyondan korunacakları yeterli ve gerekli kişisel ekipmanın sağlanması, altyapı ve koordinasyonla ilgili eksikliklerin giderilmesi olduğunu bildirdi.
TTB Merkez Konseyi’nden yapılan açıklamada, kendilerinin ve yakınlarının yaşamsal riskine karşın ihtiyaç duyulan her yerde hekimlik mesleğinin binlerce yıllık değerlerine sahip çıkarak, özveriyle, gece gündüz demeden sağlık hizmeti sunan tüm meslektaşlarına teşekkür ederek, “Bütün meslektaşlarımızla gurur duyuyoruz” denildi.
Bu süreçte hekimlerin maddi olarak mağdur edilmesinin son derece önemli olduğuna yer verilen açıklamada, “Yıllardır savunduğumuz temel maaş üzerinden olmasa da, performans ödemelerinin üç ay boyunca tavandan ödenmesi kararı en azından kamu hastanelerinde çalışan hekimlerin COVID-19 ile boğuşurken geçim dertlerini hafifletecektir. Bununla birlikte unutulmamalıdır ki salgınla mücadele sadece devlet hastaneleri ile kamu üniversite hastanelerinde yürütülmüyor. Bu mücadeleye bütün sağlık kuruluşları katılmaktadır; verilen emek, alınan risk, gösterilen özveri hepsi için geçerlidir” denildi.
Açıklamada, “Hekimlerin temel önceliği ve gündemi kendilerinin ve yakınlarının yaşamlarını çok yakından tehdit eden bu tehlikedir. Yetkililerden en ivedi talebimiz kişisel koruyucu ekipman eksikliklerinin bir an önce giderilmesi, ülkemizin bütün ama bütün sağlık kurumlarında koordinasyonda ve alt yapıda herhangi bir eksiklik ya da aksaklık yaşanmamasıdır” ifadelerine yer verildi.
Açıklamanın tam metni şöyle:
Hekimlerin Önceliği Para Değildir!
Hekimlerin pandemide öncelikli gereksinimi salgın dönemiyle sınırlı performans düzenlemesi değil, enfeksiyondan korunacakları yeterli kişisel ekipmanın temini ve alt yapı ile koordinasyonda herhangi bir eksiklik yaşanmayacağına dair güvenin sağlanmasıdır.
İlk resmi vaka tespitinden bu yana 14 gündür COVID-19 mücadelesini sağlık emekçisi arkadaşlarıyla beraber cansiperane yürüten bütün meslektaşlarımızla gurur duyuyoruz.
Kendilerinin ve yakınlarının hayati riskine rağmen hekime ihtiyaç duyulan her yerde; kamu ve özel tüm hastanelerde, aile sağlığı merkezlerinde, işyerlerinde, ambulanslarda, evde bakım hizmetlerinde gece-gündüz demeden COVID-19 tanılı/şüpheli bütün yurttaşlarımızın tanı ve tedavi süreçlerini özveriyle yöneten meslektaşlarımıza hekimliğin binlerce yıllık değerlerine bağlılıkları için teşekkür ediyoruz.
Öncelikle, nerelere ve ne şiddetle yayılacağı tam olarak öngörülemeyen bir salgın ortamında ölümle burun buruna gerçekleştirilen bu hizmetin maddi karşılığının olamayacağını, bu çabanın hiçbir parasal düzenleme ile ölçülemeyeceğini hekimlerimiz adına kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.
Kuşkusuz bu süreçte hekimler başta olmak üzere hiçbir sağlık çalışanının maddi olarak mağdur edilmemesi ve emeklerinin karşılığını maddi olarak da almaları önemlidir ve gereklidir. Yıllardır savunduğumuz temel maaş üzerinden olmasa da, performans ödemelerinin üç ay boyunca tavandan ödenmesi kararı en azından kamu hastanelerinde çalışan hekimlerin COVID-19 ile boğuşurken geçim dertlerini hafifletecektir.
Öte yandan, unutulmamalıdır ki salgınla mücadele sadece devlet hastaneleri ile kamu üniversite hastanelerinde yürütülmüyor.
COVID-19 pandemisi ile mücadelede hastaların ilk başvurdukları yerlerden olan Aile Sağlığı Merkezlerindeki hekimler ve sağlık çalışanları ile özel hastanelerde çalışanların maddi kayıplarının hiç gündeme gelmemesi kabul edilemez. Bu mücadeleye bütün sağlık kuruluşları katılmaktadır; verilen emek, alınan risk, gösterilen özveri hepsi için geçerlidir.
Pandeminin Çin’de başladığı Aralık ayından ülkemizde saptandığı tarihe kadar geçen 2 aydan uzun sürede Türk Tabipleri Birliği pandemiye karşı hazırlıklar konusunda yetkilileri defalarca uyarmıştır. Ne var ki bu süre yetkililer tarafından iyi değerlendirilememiş, hekimler ve sağlık çalışanları yeterli koruyucu kişisel ekipman sağlanmadan öldürücü salgınla mücadeleye başlatılmıştır. Nitekim, Birliğimizin sağlık çalışanlarına yönelik anketinde 23 Mart itibarıyla 1820 sağlık çalışanının %38’i eldiven, %52’si önlük/forma, %60’ı maske, %71’i tek kullanımlık önlük/tulum, %74’ü siperlik gözlük ya da koruyucu gözlük, %78’i N95 maske bulmakta sorun yaşadıklarını belirtmiştir.
Dünya örnekleri göstermektedir ki hekimler ve sağlık çalışanlarının önemli bir kısmı salgınla mücadele sırasında enfekte olmakta ve bir kısmı maalesef hayatlarını kaybetmektedir. Ülkemizde de çok sayıda meslektaşımız ve sağlık çalışanı enfekte olmuştur ve bazıları yoğun bakım ünitelerinde ölümle pençeleşmektedir.
Hekimlerin temel önceliği ve gündemi kendilerinin ve yakınlarının yaşamlarını çok yakından tehdit eden bu tehlikedir. Yetkililerden en ivedi talebimiz kişisel koruyucu ekipman eksikliklerinin bir an önce giderilmesi, ülkemizin bütün ama bütün sağlık kurumlarında koordinasyonda ve alt yapıda herhangi bir eksiklik ya da aksaklık yaşanmamasıdır.
COVID-19 pandemisi ile mücadele, evde kalmak zorunda olan, asgari yaşam ihtiyaçları için maddi olarak desteklenmesi gereken milyonlarca yurttaşımızın bu ihtiyaçlarının karşılanmasını da içermelidir.
Ülkeyi yönetenlerin hekimler ve sağlık çalışanları başta olmak üzere salgının özel olarak mağdur ettiği bütün yurttaşları gözeten bir sosyal devlet anlayışını benimsemesinin tarihsel bir zorunluluk olduğunu hatırlatırız.
Talep ve beklentilerimizi yetkililere ve kamuoyuna saygıyla iletiriz.
TTB Merkez Konseyi