Türk Tabipleri Birliği (TTB), Giresun’da bir vatandaşın, hastanın kendisi olmaksızın hasta üzerine reçete yazdırmak talebinde ısrarcı olması sırasında güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınmak istenirken hayatını kaybetmesinin ardından, Dr. Özlem Yağdıran ile ilgili başlatılan linç kampanyasına tepki gösterdi.
Konu ile ilgili TTB tarafından 30 Temmuz 2018 tarihinde “Dr. Özlem Yağdıran Görevine İade Edilsin, Linç Kampanyası Sona Ersin!” başlıklı bir yazılı açıklama yapıldı.
Açıklamada; Yusuf Topal’ın yaşamını kaybetmesinden duyulan derin üzüntü bir kez daha ifade edilerek, “Ancak, aile sağlığı merkezinde görevli meslektaşımızla ilgili, görevini etik ve hukuksal çerçevede yürütmesine karşın, hasta yakınının sağlık merkezi dışında polis müdahalesi sonrasında gerçekleşen ölümü nedeni ile günlerdir bir linç kampanyası sürdürülmesini kesinlikle kabul etmiyoruz.” denildi.
Sağlık Bakanlığı’nın olayın ardından Dr. Özlem Yağdıran’ı açığa almasına tepki gösterilen açıklamada, yaşanan olaylarda herhangi bir mesleki kusuru bulunmayan Dr. Özlem Yağdıran, derhal görevine iade edilmesi istendi.
BASIN AÇIKLAMASI – 30.07.2018
Dr. Özlem Yağdıran Görevine İade Edilsin, Linç Kampanyası Sona Ersin!
Giresun’da, eşinin ilaçlarını yazdırmak üzere hekime başvuran Yusuf Topal ile hasta muayene edilmeden ilaç yazılamaması nedeni ile başlayan tartışma, polisin sert müdahalesi sonrası Topal’ın yaşamını yitirmesi ile acı bir şekilde sonuçlanmıştır. Türk Tabipler Birliği olarak Yusuf Topal’ın yaşamını kaybetmesinden duyduğumuz derin üzüntüyü bir kez daha ifade etmek isteriz. Bu olay başta hekimler olmak üzere tüm toplumun vicdanını yaralamıştır.
Ancak, aile sağlığı merkezinde görevli meslektaşımızla ilgili, görevini etik ve hukuksal çerçevede yürütmesine karşın, hasta yakınının sağlık merkezi dışında polis müdahalesi sonrasında gerçekleşen ölümü nedeni ile günlerdir bir linç kampanyası sürdürülmesini kesinlikle kabul etmiyoruz.
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi, Giresun 15 Temmuz Şehitler Aile Sağlığı Merkezinde (ASM) yaşanan olayla ilgili bilgi sahibi olur olmaz, Giresun Tabip Odası yetkilileri ve olayda adı geçen meslektaşımız ile görüşmüştür. Yaşanan olayla ilgili bir takım ayrıntıları paylaşmanın olayın anlaşılması bakımından yararlı olacağını düşünüyoruz.
1-Dr. Özlem Yağdıran, “23 Temmuz 2018 tarihinde saat 08.45’de Yusuf Topal’ın polikliniğe girdiğini, eşinin ilaçlarını yazdırmak istediğini, ona hastanın kendisi olmadan ilaçları yazamayacağını belirttiğini” ifade etmiştir. Hasta yakınına, istediği ilaçların hasta görülmeden yazılmasının hasta bakımından sakıncalarını da anlattığını da belirtmiştir. Bu tutum kanun, mevzuat ve Sağlık Bakanlığı kurallarına göre bir zorunluluktur. Hasta muayene edilmeden ilaç yazılması resmi evrakta sahtecilik, kamu kurumu aleyhine nitelikli dolandırıcılık ve görevi kötüye kullanma suçlarını oluşturabilecek bir eylem olarak nitelenmektedir. Bu tür olaylar sebebiyle yüzlerce meslektaşımız hakkında çeşitli soruşturmalar açılmış, bir kısmında disiplin cezalarının yanı sıra para ve hapis cezası verilmiştir.
2- Tüm açıklamalara rağmen hasta yakını talebinde ısrar etmeyi sürdürmüş ve bu tavrı sağlık hizmeti sunumunu engellemiştir. Sağlık kurumunda diğer hastalara yönelik hizmetin sunulmasında yaşanan zorluk da gözetilerek, saat 11.00 sularında 155 aranarak polisten yardım istenmek zorunda kalınmıştır.
3-Polisin gelmesinden sonra, aile sağlığı merkezi dışında gelişen ve ne yazık ki Yusuf Topal’ın ölümü ile sonuçlanan olaylarla hekimin bir ilişkisi yoktur ve bu gelişmelerden kendisi de son derece üzüntülüdür.
4-Olay sonrasında basında ve sosyal medyada hekime yönelik tehdit ve hakaretlerle birlikte linç kampanyası başlatılmıştır. Kullanılan dil ve yöntem hak aramanın dışına çıkmış, hedef gösteren, yok etmek isteyen bir şiddet dili haline dönüşmüştür.
5- Olaydan günler sonra, olayın gerçekliği ile ilgili herhangi bir şekilde bilgisine başvurulmadan meslektaşımızın açığa alınması ise olayın kabul edilemez diğer bir yanıdır. Yasaların ve mevzuatın emrettiği kuralları uygulayan, doğru ve yerinde bir tıbbi yaklaşım sergileyen bir hekimin bu nedenle açığa alınması hukuksal ve idari dayanaktan uzaktır. Sağlık Bakanlığı’nın hekim arkadaşımızın açığa alınması ile ilgili açıklamasını son derece talihsiz bir açıklama olarak değerlendiriyoruz.
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi olarak, tüm bu gelişmeler çerçevesinde; bu üzücü olayda görevini yapmaktan başka bir eylemi olmayan meslektaşımıza karşı yürütülen linç kampanyasını son derece yanlış ve tehlikeli bulduğumuzu, buna karşı her türlü hukuksal girişimi başlatacağımızı kamuoyuyla paylaşıyoruz.
Yaşanan olaylarda herhangi bir mesleki kusuru bulunmayan meslektaşımızın derhal görevine iade edilmesini bekliyor ve meslektaşımızın korunması için bütün ilgili devlet kurumlarını göreve davet ediyoruz.
Türk Tabipleri Birliği