…Bundan bir yıl önce, 29 Mayıs 2015’de insan sağlığına adanmış bir hayatı, Dr. Kamil Furtun’u, Samsun’un Kamil abisini, Samsun’un değerli hekimini, cerrahını görevi başında katlettiler.
Sağlıkta şiddet canımızı almaya devam ediyor.
Bu nasıl bir sağlık hizmet düzenidir ki, resmi rakamlara göre her gün 31 hekim, sağlık çalışanı hastalarından ya da hasta yakınlarından, şifa dağıtmaya çalıştıkları kişilerden dayak yiyor, hakarete uğruyor, tehdit ediliyor.
Hastaneler birer şifa merkezi olarak değil şiddet ortamı olarak anılır oldu. Yine aynı kentte Kamil Furtun’un öldürülmesinden birkaç ay sonra, 19 Kasım 2015’de bir diğer meslektaşımız, Dr. Aynur Dağdemir görevi başında katledildi.
Dr. Kamil Furtun’un Samsun’da görevi başında katledilmesinin üzerinden bir yıl geçti. Hekimlere ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddet hız kesmeden devam ediyor, verilen sözler tutulmuyor. Samsunda Sağlıkta Dr. Kamil Furtun’un ölümünden sonra yapılanlar şunlardır: Sağlık Bakanı Dr. Kamil Furtun’un cenaze törenine katılmıştır. Hastaneye meslektaşımızın adı verilmiştir. Cinayeti protesto için iş bırakan sağlık çalışanlarına soruşturma açılmıştır. Bu uygulamalarda şiddete karşı alınması gereken tedbirlerden hiçbirisi yoktur. Hastanelerimize ölen hekimlerin adlarının verilmesiyle sağlıkta şiddet çözülmez.
Göksel Kalaycı, Ali Menekşe, Ersin Arslan, Melike Erdem, Kamil Furtun Sağlıkta Dönüşüm Programını hayata geçmesinden sonra yaşamlarını yitirmiş olan meslektaşlarımızdır.
Yetkililere bütün samimiyetimizle soruyoruz.
Neden Sağlıkta Dönüşüm Programı uygulamaya geçtikten sonra bu meslektaşlarımız doğal olmayan yollardan yaşamlarını yitirmişlerdir?
Neden Hastanelerimiz şiddetin sağlık dağıtan kurumlar olmaktan çıkmış şiddetin yaşandığı yerlere dönüşmüştür?
Neden sağlıktaki uygulamalardan bu kadar memnun bir halk, sağlık çalışanlarına şiddet uygulamaktadır?
Sağlık ortamında artık her gün yaşanan şiddet olayları için yapılabilecek çok şey olduğunu ve çözüm önerilerimizi her ortamda söylüyoruz. Güvenli çalışma ortamı yaratmak tüm sağlık yöneticilerinin temel görevidir. Bu şiddeti durdurmak için siyasetçilere, partilere, hükümete, bakanlığa, sendikalara, meslek örgütlerine, basına ve vatandaşlarımıza büyük görevler düşüyor. Bu cinayetleri sıradan şiddet olayları gibi göstermek, cinayeti işleyenin kimliğine indirgemek bu sorunu çözmez.
Sağlık yöneticilerinin, sağlıkta artan şiddetin; izlenen sağlık politikaları sürecinde artığını, sağlıkta yaşanan sorunların haksız bir biçimde hekimlere fatura edildiğini, sağlık yöneticileri tarafından hekimlerin hedef gösterilmesinin temel nedeni olduğunu görmesi gerekmektedir.
Başta TBMM Sağlık Çalışanlarına Yönelik Artan Şiddeti Araştırma Komisyonu raporu, Türk Tabipleri Birliği raporları olmak üzere konuyu irdeleyen, çözüm önerileri geliştiren onca rapora rağmen ne yazık ki gelinen noktada samimi adımların atılmadığını, şiddetin hız kesmediğini görüyoruz. Son 14 Mart’ta sözü verilen sağlıkta şiddet uygulayanlara tutuklama cezası verilmesini sağlayacağı ifade edilen yasa bile çıkarılmamıştır.
Bizler, bu ülkenin sağlık emekçileri, şiddetten uzak, nitelikli bir sağlık ortamı için, haklarımız için, yurttaşlarımıza daha iyi sağlık hizmeti vermek için mücadelemizi sürdüreceğiz.
Dr. Kamil Furtun’u, o güzel insanı, doktoru unutturmayacağız.
Dr. Kamil Furtun ölümsüzdür!
İNSAN HAYATINA ADANMIŞ BU MESLEĞİN SAHİPLERİNİ SAYGIYLA SELAMLIYORUZ.
Bursa Tabip Odası