İstanbul Üniversitesi’ne bağlı hastanelerde çalışan sağlık personeli, Sağlık Bakanlığı tarafından ‘Sağlıkta Dönüşüm Programı’ çerçevesinde gerçekleştirilen değişiklileri, sağlıkta yıkıma yol açan KHK’ları protesto etmek ve tıp eğitimine sahip çıkmak amacıyla bugün (22 Kasım 2011) G(ö)REV’deydi.
İstanbul Üniversitesi’ne bağlı hastanelerde çalışan sağlık personeli, Sağlık Bakanlığı tarafından ‘Sağlıkta Dönüşüm Programı’ çerçevesinde gerçekleştirilen değişiklileri, sağlıkta yıkıma yol açan KHK’ları protesto etmek ve tıp eğitimine sahip çıkmak amacıyla grev başlattı.
Sabah saat 09:00 itibariyle başlayan grev nedeniyle İstanbul Üniversitesi’ne bağlı hastanelerde acil hastalar dışındakilere hizmet sunulmadı.
Sabah erken saatlerde toplanan binlerce sağlık çalışanı, İstanbul Tıp Fakültesi ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi olmak üzere iki koldan Fındıkzade’ye doğru yürüyüşe geçti. Fındıkzade’de buluşan grup, tekrar İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi’ne doğru basın açıklamaları yapılmak üzere yürüyüşe geçti. “Başka Cerrahpaşa Tıp Başka İstanbul Tıp Yok” pankartı arkasında yürüyen sağlık çalışanları ‘Sağlık haktır satılamaz’ "sağlıkta ticaret ölüm demektir, hastaneler halkındır satılamaz" şeklinde sloganlar atarak İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Temel Bilimler Binası önünde toplandı.
TÜM DÜZENLEMELERİN İPTAL EDİLMESİNİ TALEP EDİYORUZ
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne yürüyen ve hastane bahçesinde toplanan sağlık çalışanları, burada basın açıklaması yaptı. İstanbul Üniversitesi öğretim üyeleri adına basın açıklamasını okuyan Prof. Dr. Raşit Tükel, şunları söyledi:
"Performans sistemiyle hasta-hekim ilişkisini puan kaygısı içinde ticarileştiren, tüm hastaneleri kar amaçlı işletmelere dönüştüren, sağlık çalışanlarını güvencesiz, sözleşmeli çalışma sistemine geçirecek olan, öğretim üyelerinin hasta bakmaları ve uygulamalı eğitim yapmalarını, tıp öğrencileri ve asistan hekimlerin eğitim almalarını engelleyen tüm düzenlemelerin iptal edilmesini talep ediyoruz. Eğitim ve bilimsel araştırmaların yapılabildiği, hasta bakım hizmetlerinin yeterli süre ayrılarak nitelikli düzeyde sunulabildiği, özlük haklarımızın tanındığı ve emeğimizin karşılığının çalışma barışımızı bozmadan maaş olarak ödendiği, iş güvencesi ve akademik özgürlüğün olduğu, meslek örgütlerinin işlevsiz bırakılmadığı "tabipliğin kamu ve kişi yararına uygulanıp geliştirilmesinin sağlandığı bir ortamda çalışmak istiyoruz. Taleplerimiz doğrultusunda, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakülteleri öğretim üyeleri, uzman ve asistan hekimleri, öğrencileri ve sağlık çalışanları olarak uyarı amacıyla 22 Kasım 2011 tarihinde hizmet sunamıyor, yetkilileri gerekli düzenlemeyi yapmak üzere göreve davet ediyoruz."
SAĞLIKTA YIKIM PROJESİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ
İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. M. Taner Gören de "Sağlıkta değişikliklerin olması gereken sosyal devlet anlayışı ile ve gerçek sağlık hizmetlerinin ve gerçek tıp eğitiminin verildiği bir sağlık sistemine dönüşene kadar bu mücadelemizin devam edeceğini belirtmek istiyorum" dedi.
Dr. Gören’den sonra TTB İkinci Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan söz aldı. Dr. Aktan hekimlerin iyi şartlarda hekimlik yapmak istediğini ancak bu düzenlemelerle bunu yapmanın mümkün olmadığını belirterek, taleplerin yerine getirilmesi gerektiğini ifade etti.
Daha sonra konuşan SES Genel Başkanı Çetin Erdolu, 30 yıldır sağlık alanına ilişkin hükümetlerin saldırılarının devam ettiğini belirterek, "Ama 2003 yılından itibaren sağlık sistemini hak olmaktan çıkaran bir sistemle karşı karşıyayız. Herkesin iş güvencesini, ücret ve gelecek güvencesini yitirmesine neden olan bir sağlıkta yıkım projesiyle karşı karşıyayız"diye konuştu.
Konuşmaların ardından greve destek veren sanatçı İlkay Akkaya ve Grup Yorum mini bir konser verdi. Grup Yorum üyeleri verdikleri kısa konser sırasında, "Cemo" şarkısını da seslendirdi. Konser sırasında greve katılanlar da halay çekti.