Bursa’da Aile Sağlığı Merkezi çalışanlarının 6 Ocak 2025 günü başlattığı beş günlük iş bırakma eylemi 5. gününde devam etti.
Bursa Tabip Odası (BTO), Genel Sağlık İş Sendikası Bursa Şubesi, HEKİM SEN Bursa Şubesi, Hekimler Birliği Sendikası Bursa Şubesi, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Emekçileri Sendikası Bursa Şubesi (SES), Bursa Aile Hekimleri Derneği (BURSAHED) ile Birlik ve Dayanışma Bursa İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir araya gelen sağlık çalışanları basın açıklaması gerçekleştirdi.
Yapılan açıklamayı Genel Sağlık İş Sendikası Bursa Şubesi Başkanı Hatice Erdoğan okuyarak, “Dün meclisten çıkan kararla gördük ki asıl amaç halkın sağlığını korumak değildir. Bizlerin verdiği hizmetleri 10 kat zamlandırarak kendi açıklarını kapatmaktır. Hekimlerin çalışma özgürlüğünü reçetelerini kısıtlamak maaşlarla cezalarla bizleri kontrol etmek sindirmek amaçlanmaktadır.
Halkımıza nitelikli kaliteli bilimselliği kanıtlanmış hizmeti ücretsiz olarak vermeye devam etmek istiyoruz. Kaynaklarımızın bunu sağlamaya yeteceğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Düzenli geliri olan bizlerin sırtından geçinen %4 lük sermayeye hizmet etmek istemiyoruz. Koltukları yönetemeyen liyakatsız yandaş menfaatçi kadrolardan derhal arındırmanızı istiyoruz. Bakanlığımızın kamucu halkçı tamamen ücretsiz sağlık hizmetlerine geri dönülmesini istiyoruz. Bunu sağlayamayan Sağlık Bakanını istifaya davet ediyoruz” dedi.
Başkan Erdoğan, konuşmasının ardından Bursa Aile Hekimliği çalışanı ebe, hemşire ve Acil Tıp Teknisyenleri adına konuşmak üzere sözü Ebe Zeynep Kılılıç’a verdi.
Zeynep Kılıç, maddi kayıpların anlaşılmaması için bir yıllık bordroların sistemden kaldırıldığını belirterek, “Bizler artık vicdani yüklerimizin etkilediği, hayatımıza, ailelerimize ve evlatlarımıza, ülkemizin sağlık geleceğine fayda sağlayamaz hale geldik. 657 li olup sözleşme ve yönetmeliklerle çalışmaya zorlandık. Atandığımız kadrolarımızda ötekileştirip ücretsiz hakkımız olan, ölüm, doğum, yıllık izin gibi haklarımızı kullanamaz olduk. Getirilen masa başı yönetmelik sayesinde artık daha fazla çalışıyor ama daha az kazanıyoruz. Bu yönetmelikle birlikte aile hekimliği birimlerinde ebe hemşirelerde maaş hesaplamalarında adaletsizlik olmuştur. Ne var ki daha fazla nüfusu olan birimleri daha düşük maaş aldı, örneğin; 3.700 nüfuslu bir birim 1.700 nüfuslu birimden daha az maaş almıştır. 2.000 hasta daha fazla bakılmasına rağmen nasıl daha düşük maaş alınılabilir? Maaş hesaplaması ne şekilde yapılmıştır bunun bizlere açıklanmasını talep ediyoruz. Daha fazla çalışmanın daha az maaş kazanıldığı dönemdeyiz. Gerçekten akıl almayacak durumlar yaşanıyor. Üstelik maddi kayıplarımız anlaşılmasın diye bir yıllık bordrolarımız sistemden kaldırılmıştır. Her şey çok güzel olacak denilen yönetmelik bizlere, halkımıza, beyaz reform adı altında özelleştirmeyi serbest hale getiren, ekonomik şiddet yönetmeliği olmuştur. Aile hekimliği koruyucu sağlık hizmetidir, bizler işlerimizi titizlikle yapmak istiyoruz. Bakanlığın sadece hekimin yapmasını uygun gördüğü HYP çalışmalarını hekim yapmadığında bizim maaşımızdan kesilmesi istemiyoruz” şeklinde konuştu.
Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Kadir Binbaş, “3 aylık eylem sürecimizde sayımız gittikçe arttı ve bu süreçte ilk kez halkımızdan da tam destek aldık. Pazartesi günü işimizin başına döndüğümüz zaman onlara da teşekkür etmemiz lazım. Bizler mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz” dedi. Dr. Binbaş 10 Ocak Çalışan Gazeteciler gününü kutlayarak sözlerine son verdi.
Basın açıklamasının ardından sağlık çalışanları Bursa İl Sağlık Müdürlüğü önünde bordro yaktı.
GENEL SAĞLIK İŞ SENDİKASI BURSA ŞUBESİ BAŞKANI HATİCE ERDOĞAN’IN BASIN AÇIKLAMASININ TAMAMI ŞU ŞEKİLDE;
DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI DEĞERLİ BURSA SAĞLIK PLATFORMUNUN TEMSİLCİSİ PAYDAŞLARIMIZ, DEĞERLİ MİSAFİRLERİMİZ;
EZİYET YÖNETMELİĞİNE KARŞI YAPTIĞIMIZ İŞ BIRAKMA EYLEMİNİN SON GÜNÜNDE BİZLERİ YALNIZ BIRAKMADIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ HOŞGELDİNİZ.
Bilindiği üzere ekim ayında çıkarılan EZİYET adını verdiğimiz ek ödeme sözleşme yönetmeliği için bugün burada toplanmış bulunuyoruz. Geçtiğimiz 3 aylık süre zarfında toplam 13 gün iş bırakıldı sayısız basın açıklaması ve eylemler gerçekleştirildi. Sağlık Bakanlığımız bu konuda geri adım atmaz bir görüntü vermeye çalışmakta. Ancak bizler biliyoruz ki artık bir şeyler görüntülerden öteye taşmış toplumun her kesimi bir boğulma ve bunalma hissiyle yüz yüze gelmiştir.
Öyle ki ana sorunlardan olan Şiddet artık toplumsal bir sorun olmuştur. Daha iki gün önce Rize’de iki PTT çalışanı memur uygunsuz işlem yapmadığı için katledilmiştir. Artık güvenli güvenceli hiçbir iş hiçbir sokak kalmamıştır. Yapılan sözde yasalar ve düzenlemeler, düşüncesini beyan edeni hükümlü 26 suçu olanın serbest bırakacak hale gelmiştir.
Eziyet yönetmeliğiyle adeta Nobel matematik ödüllerine aday olan sağlık bakanlığı bizleri sayılar, performanslar, katsayı, teşvik gibi ödemelerle bölmeye oyalamaya iş barışını bozarak birbirimize düşürmeye çalışmaktadır. Oyunlarını görüyoruz farkındayız ancak unuttukları şey!
Z zamanların birliktelik getirdiğidir. Direnmeden hiçbir hakkın alınmadığını yakın zamanda bize kanıtlayan Polonez işçileri gibi ve daha niceleri adına alanlardayız.
Dün meclisten çıkan kararla gördük ki asıl amaç halkın sağlığını korumak değildir. Bizlerin verdiği hizmetleri 10 kat zamlandırarak kendi açıklarını kapatmaktır. Hekimlerin çalışma özgürlüğünü reçetelerini kısıtlamak maaşlarla cezalarla bizleri kontrol etmek sindirmek amaçlanmaktadır.
Halkımıza nitelikli kaliteli bilimselliği kanıtlanmış hizmeti ücretsiz olarak vermeye devam etmek istiyoruz. Kaynaklarımızın bunu sağlamaya yeteceğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Düzenli geliri olan bizlerin sırtından geçinen %4 lük sermayeye hizmet etmek istemiyoruz. Koltukları yönetemeyen liyakatsız yandaş menfaatçi kadrolardan derhal arındırmanızı istiyoruz. Bakanlığımızın kamucu halkçı tamamen ücretsiz sağlık hizmetlerine geri dönülmesini istiyoruz. Bunu sağlayamayan Sağlık Bakanını istifaya davet ediyoruz.
Bursa Aile Hekimliği çalışanı ebe, hemşire ve Acil Tıp Teknisyenleri adına konuşmak üzere mikrofonu Ebe Zeynep Kılılıç’a veriyorum.
EBE ZEYNEP KILILIÇ’IN BASIN AÇIKLAMASININ TAMAI ŞU ŞEKİLDE;
Bizler artık vicdani yüklerimizin etkilediği, hayatımıza, ailelerimize ve evlatlarımıza, ülkemizin sağlık geleceğine fayda sağlayamaz hale geldik.
657 li olup sözleşme ve yönetmeliklerle çalışmaya zorlandık. Atandığımız kadrolarımızda ötekileştirip ücretsiz hakkımız olan, ölüm, doğum, yıllık izin gibi haklarımızı kullanamaz olduk.
Getirilen masa başı yönetmelik sayesinde artık daha fazla çalışıyor ama daha az kazanıyoruz. Bu yönetmelikle birlikte aile hekimliği birimlerinde ebe hemşirelerde maaş hesaplamalarında adaletsizlik olmuştur. Ne var ki daha fazla nüfusu olan birimleri daha düşük maaş aldı, örneğin; 3.700 nüfuslu bir birim 1.700 nüfuslu birimden daha az maaş almıştır. 2.000 hasta daha fazla bakılmasına rağmen nasıl daha düşük maaş alınılabilir? Maaş hesaplaması ne şekilde yapılmıştır bunun bizlere açıklanmasını talep ediyoruz. Daha fazla çalışmanın daha az maaş kazanıldığı dönemdeyiz. Gerçekten akıl almayacak durumlar yaşanıyor. Üstelik maddi kayıplarımız anlaşılmasın diye bir yıllık bordrolarımız sistemden kaldırılmıştır.
Her şey çok güzel olacak denilen yönetmelik bizlere, halkımıza, beyaz reform adı altında özelleştirmeyi serbest hale getiren, EKONOMİK şiddet yönetmeliği olmuştur.
Aile hekimliği koruyucu sağlık hizmetidir, bizler işlerimizi titizlikle yapmak istiyoruz. Bakanlığın sadece hekimin yapmasını uygun gördüğü HYP çalışmalarını hekim yapmadığında bizim maaşımızdan kesilmesi İSTEMİYORUZ.
Bizler sorumlu olmadığımız işler yüzünden para ile cezalandırılıyoruz. Bu yönetmeliği hazırlayan meslek mensubu arkadaşlarımızın sahaya inip birebir görüşmesini acilen talep ediyoruz.
BİZLER EBELER HEMŞİRELER ATTLER VE AİLE HEKİMLİĞİ SİSTEMİ SAĞLAYANLARI OLARAK;
Bakanlığın temin edemediği aşıdan
Vatandaşın Ret ettiği aşı ve uygulamalardan
Aile sağlığı merkezine gelmek istemeyişinden,
Çok gelmesinden, başka sağlık kuruluşuna gitmesinden
Bu yönetmeliklerle oluşturulan garabet gider durumunda peçete ısınma gibi ana ihtiyaçların mobing sebebi yapılmasından
Fiziki koşulları sağlık hizmeti vermeye uygun olmamasından
ŞİKAYETÇİYİZ!
Aile sağlığı merkezinde çalışan ebeler hemşireler ve ATT olan bizler artık susmayacak hakkımızı alana kadar mücadele edeceğiz.
Bu yüzden
1- çalışan, eleman, değil mezun olduğumuz unvanlarla insan onuruna yaraşır tek kalem maaş verilmesini talep ediyoruz.
2- İzin kullandığımız da maaşımız kesilmesin istiyoruz
3-Performansa bağlanmış kat sayı ve tavan sınırlamalarıyla bezenmiş cezası kesintisi hazır şekilde hizmet vermek istemiyoruz.
4-aile sağlığı merkezlerinde, mobil hizmet verirken de güvenle hizmet vermek istiyoruz. Koşullar ve güvenlik sağlansın istiyoruz.
5-Hak edişlerimizin emekliliğe tamamının yansımasını istiyoruz.
Bugün burada, yalnızca mesleki haklarımız için değil, aynı zamanda halkımızın güvenliği ve onuru için de bulunuyoruz. Derhal Atatürk’ün kurduğu kamucu halkçı bilimsel ücretsiz sağlık sistemine dönülmesini talep ediyoruz.
Tüm bu haksız uygulamalara karşı güçlü bir sesle DUR! diyoruz.
Buradan sayın cumhurbaşkanımıza sesleniyoruz, çünkü sağlık bakanı sesimizi duymuyor, bu adaletsiz ve uygunsuz olan yönetmeliğin kaldırılması istiyoruz.
DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER.