Site icon Bursa Tabip Odası

Bursa’da 14 Mart Yürüyüşü Gerçekleştirildi!

Bursa Tabip Odası 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle, Bursa’da basın açıklaması, yürüyüş ve çelenk bırakma töreni gerçekleştirdi.

Saat 12.30’da Setbaşı’nda toplanan hekimler adına açıklamayı Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Levent Tufan Kumaş gerçekleştirdi.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından BTO Başkanı Dr. Levent Tufan Kumaş ve Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Necmiye Funda Coşkun, Atatürk Anıtı’na çelenk bıraktılar.

Dr. Levent Tufan Kumaş’ın okuduğu açıklamanın tam metni ise şöyle:

İflas etmiş bir sağlık sisteminin enkazı altında bugün “14 Mart” ne yazık ki Tıp Bayramı olarak kutlanmaktan çıkmış, hekimler ve tüm sağlık emekçilerinin haklarının arandığı bir direniş haftasına dönüşmüştür.

Yönetilemeyen, kısmen ertelenen ekonomik krizin ayak sesleri yükselip, üzerinden bir yıldan fazla zaman geçen depremin toplum sağlığına dönük etkileri hafifletilemez, pandeminin artçı etkileri sürüp, insanlarımız pek çok kronik sağlık sorunu ile kalakalmış, yoksulluk daha da derinleşmişken, demokrasi, hukuk, insan hakları ve ifade özgürlüğü her geçen gün ağır darbeler alıyor. Biz hekimler; yok sayıldığımız, tüketim nesnesine dönüştürülen sağlığın araçları olarak tepe tepe kullanıldığımız, ölümüne çalıştırıldığımız, emeğimizin değersizleştirildiği bu koşullarda sessiz kalmayacağız!

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya, sık sık sağlık çalışanlarının özlük haklarıyla ilgili söz verdikleri ancak yapamadıkları bazı konular olduğunu ifade etmekle yetinemeyeceklerini bu 14 Mart’ta bir kez daha hatırlatalım o halde!

Halk sağlığına zararlı ne varsa torbaya atıp çıkarıverdikleri bir kanunla, sağlık emekçilerini de köleleştiren bir düzeni yerleşik hale getirme çabaları hız kesmezken, Türk Tabipleri Birliği tarafından hazırlanan sağlıkta şiddet, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, fiili hizmet süresi zammı, öğrencilerin özlük hakları düzenlemeleri, tüm ücretlerin emekliliğe yansıması, 7600 ek gösterge, emekli sandığı, SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin aylıklarında iyileştirme yapılması gibi kanun teklifleri ısrarla Meclis’teki partilere sunulmuş ancak ne yazık ki Meclis’te gündeme dahi alınmamıştır. Elbette bu torbanın içindeki bütün toplumun sağlık hakkını yok sayan ve bizleri aba altından artık çıkardıkları sopalarla tehdit eden tüm maddelerin Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesi için de gerekli girişimlerde bulunulmuştur.

Şimdi 14 Mart’ta 14 talebimizle yeniden hatırlatıyoruz:

1. TTB’nin sağlıkta şiddet yasa teklifi, şiddetsiz, güvenli çalışma ortamları için mekânsal önlem önerileri kabul edilmelidir. Güvenli çalışma ortamlarının sağlanması idarecilerin sorumluluğundadır. Şiddet olaylarında idarecilerin sorumluluğu öncelikli olarak dikkate alınmalıdır.

2. Hekimlerin/sağlık emekçilerinin dinlenme koşulları, sağlık hizmetinde hataya sevk etmeyecek şekilde yeniden düzenlenmelidir. Doktor dinlenme odaları, emzirme odaları, kreş her sağlık kurumunda yeterli sayıda sağlanmalıdır. Nöbet ertesi izin, idarecilerin insafına bırakılmamalıdır.

3. Pandemilerde, pandemiye yol açan hastalık, sağlık emekçileri için illiyet bağı aranmadan meslek hastalığı kabul edilmelidir.

4. Sağlık emekçileri için fiili hizmet süresi zammı 120 gün olmalıdır.

5. Hekimlerde ek gösterge üst sınırı 7600’e yükseltilmelidir.

6. Tüm sağlık emekçilerine hakları olan, hiçbir koşuldan negatif etkilenmeyen, emekliliğe yansıyan, gerçek enflasyona uygun, insanca yaşayabilecekleri tek kalem maaş verilmelidir.

7. Emekli sandığı, SSK, Bağ-Kur emekli aylıkları arasındaki uçurum giderilmeli, tüm emekli hekim aylıkları yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalı, tüm hekimler emeklerinin hakkı ölçüsünde emekli ikramiyesi alabilmelidir.

8. Vergide adalet istiyoruz! Vergi dilimi üst sınırı %15 olmalıdır.

9. Muayene süreleri, bilimsel ve nitelikli sağlık hizmeti gözetilerek düzenlenmelidir.

10. Acil servislerde yeşil alan kaldırılmalı, poliklinik hizmeti verilmemelidir.

11. Sağlık ortamına dair düzenlemeler, TTB ve ilgili sağlık emek-meslek örgütlerinin görüşleriyle yapılmalıdır.

12. Atamalar bilimsel ölçütlere ve liyakate dayalı olmalıdır.

13. Tıp fakültesi ve tıpta uzmanlık eğitimi kontenjanları, eğitimin niteliği gözetilerek azaltılmalıdır.

14. Koruyucu sağlık sisteminin öncelendiği, güçlü ve bölge tabanlı birinci basamak, basamaklandırılmış ve parasız bir sağlık sistemi inşa edilmelidir.

Bu 14 Mart’ta bir kez daha yineliyoruz: İyi hekimlik değerlerini ve halkın sağlık hakkını savunmaya, şiddetsiz, güvenli ve güvenceli çalışma koşulları için mücadeleye devam edeceğiz!

Bursa Tabip Odası

Exit mobile version