Beyaz Yürüyüş kolu, Ankara’ya gelmesiyle birlikte karşısında polis barikatını buldu. Polis yetkilileri, izin alınmamasını gerekçe göstererek yürüyüşe izin vermeyeceklerini söylerken; yürüyüş kolu ise toplantı ve gösteri yürüyüşünün en temel hak olduğunu belirtti. Kararlı duruş sonucu polis barikatı aşıldı ve sloganlarla TTB’ye yüründü.
Beyaz Yürüyüş kolu, TTB önünde pankartlarla, balonlarla, şarkılarla ve sloganlarla coşkulu bir şekilde karşılandı. TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın basın açıklamasını okumasının ardından kitle Beyaz Forum’un düzenleneceği Yılmaz Güney Kültür Merkezi’ne yürüyüşe geçti. Sağanak yağışa karşın coşkulu bir şekilde yapılan yürüyüşte “Emek bizim söz bizim, yürüyoruz umuda”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam”, “Sağlık haktır satılamaz”, “Sağlıkta ticaret ölüm demektir” ve “Yaşamak yaşatmak istiyoruz” sloganları atıldı.
Bursa Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan, Genel Sekreter Dr. Ömer Levent Soydinç, Yönetim Kurulu üyeleri Dr. Yücel Bender, Dr. Abdullah Karadağ, önceki dönem başkanları Dr. Güzide Elitez ve Dr. Bülent Aslanhan ile üyeler Dr. Alper Akın, Dr. Ersan Taşçı, Dr. Alper Tunga Türkbayrak, Dr. Cafer Siyahhan, Dr. Seçkin Kara ve Dr. Ercan Ertürk’ten oluşan heyet Ankara’da gerçekleştirilen Beyaz Yürüyüş ve Beyaz Forum’a katılım gösterdi.
Türk Tabipleri Birliği’nin 23 Kasım’da İstanbul’dan başlattığı ve 25 Kasım’da da Bursa ayağı gerçekleştirilen Beyaz Yürüyüş, 27 Kasım Cumartesi Ankara’da sona erdi. Burada gerçekleştirilen Beyaz Forum ile hekimler talep ve eleştirilerini dile getirirken seslerini karar vericilere duyurmak için bir araya geldiler.
Bursa Tabip Odası heyeti de Ankara’da gerçekleştirilen Beyaz Foruma katılarak görüşlerini meslektaşları ile paylaştı ve desteklerini gösterdi.
Beyaz Forum’da hekimler taleplerini tekrar etti.
- Sadece hekimler için değil tüm sağlık emekçileri için insanca yaşayacağımız emekliliğe yansıyan temel ücret istiyoruz.
- Performans sisteminin kaldırılmasını, döner sermaye uygulamasına son verilmesini, sabit maaşımızın bunlara muhtaç etmeyecek, emekliliğe yansıyacak şekilde düzenlenmesi istiyoruz.
- Çalışma koşullarımızın iyileştirilmesi, insanca çalışma süreleri istiyoruz.
- 7200 ek gösterge ve tüm sağlık emekçilerine pandemide çalışılan her yıl için 120 gün yıpranma payı istiyoruz.
- Sağlıkta şiddete karşı caydırıcı, içi boşaltılmamış, uygulanan bir yasa istiyoruz.
- KHK ve güvenlik soruşturmaları ile işinden alı konulmuş tüm sağlık çalışanlarının derhal işlerine başlatılmasını istiyoruz.
- Şehir hastanelerinin kamulaştırılmasını istiyoruz.
- Herkese eşit, parasız, nitelikli, ulaşılabilir, anadilinde sağlık hizmetinin sunulduğu basamaklandırılmış bir sağlık sisteminde çalışmak istiyoruz.
- Sağlık Bakanlığı, yabancı uyruklu, YÖK kadrosu ayrımı yapılmaksızın tüm asistanların emeklerinin karşılığını aldığı; çekirdek eğitim müfredatına uygun, asistan hekimlerin tüm süreçlerde söz sahibi olduğu bir uzmanlık eğitimi istiyoruz.
- Özgür, özerk, eşitlikçi, demokratik üniversite ve tıp fakülteleri; nitelikli tıp eğitimi istiyoruz. İntörn hekimlerin en az asgari ücret ve sigorta ile çalıştırılmasını istiyoruz.
- Sağlık alanındaki yöneticilerden kaynaklı mobbingin son bulmasını, liyakata dayalı atamaların yapılmasını istiyoruz.
- Özel hastanelere değil kamu hastanelerine bütçe ayrılmasını istiyoruz.
- Hiçbir insani ve bilimsel temeli olmayan 5 dakikada bir muayene dayatmasına son verilmesini; hastalarımıza en az 20 dakika ayırabildiğimiz bir sağlık sistemi istiyoruz.
- Aile hekimliği ceza yönetmeliğinin geri çekilmesini, 1. basamak sağlık sisteminin bölge tabanlı olacak şekilde yeniden düzenlenmesini istiyoruz.
- Özel hastanelerde hekim ve sağlık emekçilerin fazla çalıştırılmasına ve ciro baskısına son verilmesini istiyoruz.
- COVID-19’un illiyet bağı aranmaksızın meslek hastalığı sayılmasını istiyoruz.
- Sağlığın olmazsa olmazı barışçıl ve demokratik bir ortamdır. Adaletsizliğin, antidemoktratik uygulamaların son bulduğu, toplum sağlığının önemsendiği demokratik bir ortamda çalışmak istiyoruz.