Bursa’da aşılama oranlarının düşük, haftalık açıklanan yüz bin dilimlik vaka oranlarının yüksek olduğuna dikkat çeken Tabip Odası Başkanı Alpaslan Türkkan, kısıtlamaların kaldırılmasına temkinli yaklaşılması gerektiğini söyledi.
Bursa Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan, ‘kademeli normalleşme’ öncesi uyarıda bulundu. Terminolojinin yanlış kullanıldığını ifade eden Doç. Dr. Türkkan, “Normalleşme tanımlamasını doğru bulmuyorum. Tıpkı sosyal mesafe gibi kafamızı karıştırıyor. Aslında sosyal mesafeyi hiçbirimiz istemeyiz. Fiziki mesafeden bahsediyoruz. Öncelikle bu normalleşme değil, normalleşmeden bahsedemeyiz. Biraz daha kısıtlamaların azaltılması” dedi.
AŞILAMA DÜŞÜK
Türkkan, kısıtlamaların azaltılması için aşılamaya bakılmasını söyledi. Aşılama oranlarında Bursa’nın bazı illere göre geri kaldığına dikkat çeken Türkkan, “Şu anda aşılanmış kişi oranımız birinci doz için Bursa’da yüzde 8,19. Bakıyorum şimdi tabloya İzmir yüzde 10, Denizli yüzde 10, Trabzon yüzde 11, Kırklareli yüzde 12, Aydın yüzde 12, Balıkesir yüzde 13, Amasya 13, Burdur yüzde 13. Bizden çok daha başarılı aşılama yürütmüş iller var. Bizden kötüler de var mesela. Batman 4,09, Hakkari 1,6 gibi… Toplumumuzun (Bursa’nın) yüzde 8 i aşılanmış. Biz yüzde 8 ile ne kadar rahat davranmalıyız!” değerlendirmesinde bulundu.
‘VAKA SAYILARI PATLAYABİLİR’
Şehirlerin haftalık açıklanan yüz bin dilimlik vaka oranlarında Bursa’yı değerlendiren Türkkan, “Yüz binde 39,14 ile Türkiye sıralamasında ortalardayız. Şimdi buna göre biraz daha rahat davranabilir miyiz? Hem aşılamada çok başarılı değiliz, hem de kötü bir şanımız var. Bir dönem Sağlık Bakanı sürekli Bursa’ya vurgu yaptı. Geçmişteki kötü örnekler beni kaygılandırıyor. Biraz daha rahatlarsak acaba o eski günlere döner miyiz? Bazen çok özensiz davranabiliyoruz. O yüzden vaka sayıları patlayabilir. Temkinli olmak zorundayız” ifadelerini kullandı.
“MASKE, MESAFE VE TEMİZLİKTEN VAZGEÇEMEYİZ”
Normalleşme ile halkın algısının farklı olabileceğini vurgulayan Türkkan şöyle devam etti: “Hiçbir zaman maskeden uzaklaşın demiyoruz ama halkın algısı farklı olabiliyor. Maske, mesafe ve temizlikten vazgeçemeyiz. Normalleşme mesajı verdiğinizde her şey normale dönecek algısı ile özensiz davranılırsa çok sıkıntı yaşayabiliriz. Ayrıca varyantlı virüsler var, korkuyorum. Ve çok daha hızlı bulaşıyor. Biz varyantlı virüsler gelmeden önce en çok vakanın olduğu şehirler arasında anılan bir ildik. Varyant çok daha kolay bulaşan bir virüs olması nedeniyle beni kaygılandırıyor.”
İL SAĞLIĞA SORULAR?
Bursa ile ilgili verilere ulaşılamadığını da sözlerine ekleyen Türkkan, “Baştan beri hangi verilere ulaşabildik? Bilgiyi kimden alacağız. Bilginin tek adresi İl Sağlık Müdürlüğü. Biz bu verinin üzerine yorum yapabilecek kurumuz. Bu sayılar doğrumu? Kaç test yapıldı? Nerede yoğun mesela? Bursa’da binde 39,14 çok büyük bir rakam bence. Ama nerede. Bu rakam belki Nilüferde yüz binde 1, belki Osmangazi de yüz binde 5, belki Yıldırım’da yüz binde 40 bunu bilemiyoruz. Bütün Bursa için eşitsizlik olduğu bir ortamda buyurun normalleşin diyemem. Bursa’da yapılan 300 bin civarı aşının hangi yaş ve meslek grubuna, hangi cinsiyete, hangi mahalledeki insana yapıldığını biliyor olmamız lazım. Yüzde olarak verseler. Ben bir halk sağlıkçıyım. Benim işim bu rakamlar ile oynamak zaten. Ama hiç bilmiyoruz” açıklamasında bulundu.
‘SEKTÖREL YAKLAŞIM DOĞRU DEĞİL’
Bilim Kurulu’nun iş kolları üzerinden kısıtlamalar ile ilgili yaptığı çalışmayı da değerlendiren Doç. Dr. Türkkan, “İş kolları üzerinden ‘normalleşme’ yapılabilir. Nerede yapabiliriz? Şu an sağlık çalışanlarında yapabiliriz. Çünkü sağlık sektörü çalışabilir, aşılandılar. Onun dışında kimi aşıladık? 65 yaş. Sektörleri var mı? Çoğu emekli, çalışıyorlarsa onlar rahat çalışsınlar. Ama şimdi aşılamadığımız öğretmenler ile ilgili Milli Eğitim Bakanlığı büyük risk almış olur. Bursa’da otomotiv sektörü çok yaygın. Eğer otomotiv sektörünü koruyucu önlemler aldıysanız insanları aşıladıysanız açın. Ya da lokantalar, çalışanlarını aşıladıysanız açın. Ama böyle bir şey yok. Sektörel yaklaşım doğru bir şey değil. Biz aşıyı yaşa göre düzenledik. Bu yaş gruplarına göre serbestlik sağlanabilir ama sektörler ile ilgili bir şey yapmadık. O yüzden sektörel yaklaşımın doğru olmayacağını düşünüyorum” diye söyledi.
HALA ‘AŞI OLALIM MI’ DİYE SORANLAR VAR
Aşı ile ilgili hala kendilerine soru geldiğini ifade eden Türkkan, “Aşı olacağız, başka yolu yok. Hala insanlar beni arıyorlar. Üstelik sosyal medya hesaplarımdan kendim ve annemin aşı olduğunu paylaştım. Annem 84 yaşında. Üstelik aşı olurken fotoğrafımı da koydum. Aşıdan kaçmak mümkün değil. O aşıyı olacağız” diye konuştu.
Kaynak: Yeni Dönem