Hastalanan işçilere geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.
Bilindiği gibi Marzinc söz konusu tesisi Mustafakemalpaşa OSB’de yapmak istemiş, ancak Bursa ve Mustafakemalpaşa kamuoyu, çevreye zararlı olduğu gerekçesiyle tesise karşı çıkmıştı.
Mustafakemalpaşa’daki sivil toplum örgütlerinin oluşturduğu Sivil Toplum Platformu’nun, ÇED raporuna itirazını görüşen Bursa 1. İdare Mahkemesi, 2010 yılının ocak ayında, ‘yatırımın gerçekleşmesi halinde telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğabileceği’ gerekçesiyle önce yürütmeyi durdurma kararı, ardından da iptal kararı vermiştir.
Marzinc’e karşı yürütülen mücadele sırasında savunduğumuz değerlerin doğruluğu bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Anımsanacağı gibi Mustafakemalpaşa’da Marzinc şirketi tarafından “baca tozu geri kazanım tesisi” kurulması amacıyla başlatılan girişim; başta Mustafakemalpaşa’da yaşayanlar olmak üzere kamuoyunun büyük tepkisini çekmiş halk, yerel yöneticiler, sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri ve akademisyenler elele vererek güçlü bir mücadele örgütlenmiş ve hem halkın kararlı tutumu hem de yasal kazanımlar sonrasında şirket yatırımı Mustafakemalpaşa’da yapmaktan vazgeçmek zorunda kalmıştı.
Marzinc şirketine karşı yürütülen mücadele sırasında kurulması planlanan tesisin yaratacağı sağlıkla ilgili risklere dikkat çekmiş; galvanizli hurda çeliklerin tekrar ergitildiğinde, demirin üretimi ile beraber ortaya çıkan çinko, kadmiyum, kurşun ve arsenik gibi diğer elementlerin baca tozu içerisinde toplanacaklarını dile getirerek bu elementlerin insan sağlığı için tehlikeli olduğunu vurgulamıştık.
Kurşun, çinko ve kadmiyum üretimi sırasında toz, metal bileşikleri, uçucu organik bileşikler (dioksinler dahil), kokular, kükürt oksitleri, diğer asitli gazlar, atık sular (metal bileşikleri), tortular, demir açısından zengin artıklar, süzülemeyen tozlar ve cüruf ile ilgili sorunların ortaya çıktığını belirtmiştik.
Risk grupları arasında ilk sırayı tesiste çalışanların alacağını, bunları sırasıyla gebeler, çocuklar, kronik hastalığı olanlar ve bağışıklık sistemi zayıf kişilerin izleyeceğini dile getirmiştik.
Ne yazık ki haklı çıktık!
Marzinc şirketinin Mustafakemalpaşa’dan vazgeçmek zorunda kalmasından sonra Karabük’te kurduğu fabrikada çalışan 130 işçi başta kurşun olmak üzere, metal zehirlenmesi nedeniyle hastanelere başvurarak tedavi altına alındılar. İşçilere ve ailelerine geçmiş olsun diyor, bir an önce sağlıklarına kavuşmalarını diliyoruz.
Marzinc şirketinin kirletici fabrikasının kurulmasına bilimsel gerekçeleri ortaya koyarak karşı çıktığımızda bizleri istihdam / yatırım düşmanı olmakla suçlayan basın mensubundan, kamu yöneticisine; patronundan siyasetçisine kadar herkesi “özür dilemeye” davet ediyoruz.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı da yalnızca Marzinc Karabük fabrikasını kapatma kararı ile yetinmeyip; mücadelemiz sırasında sık olarak dile getirdiğimiz risk grupları arasında tesiste çalışanlardan sonra yer alan başta gebeler olmak üzere, çocuklar, kronik hastalığı olanlar ve bağışıklık sistemi zayıf kişilerdeki Marzinc fabrikası nedeniyle yaşanan etkilenimi üniversiteler ile birlikte çalışarak ortaya çıkarmaya çağırıyoruz.
Ne yazık ki bir kez daha haklı çıktık! “Ne yazık ki” diyoruz çünkü Karabük’teki 130 emekçiyi hastalanmaktan kurtaramadık. Fabrika çevresinde yaşayan gebeler, çocuklar, kronik hastalığı olanlar ve bağışıklık sistemi zayıf kişilerdeki sağlık sorunlarını ise henüz bilmiyoruz.
Bursa’da yaşayan yurttaşlarımıza her türlü çevre tehdidine karşı, Marzinc şirketine karşı yürütülen mücadelede olduğu gibi, kararlılıkla mücadele etmeyi sürdüreceğimizi bir kez daha bildiriyor; bu mücadeleye katılan, katkı sunan herkese teşekkür ediyoruz.
Doğa – Der
Bursa Barosu
Bursa Tabip Odası
TMMOB