Bursa Tabip Odası Başkanı Alpaslan Türkkan, salgın sürecini ve Bursa’daki son durumu değerlendirdi.
Nilüfer Kent Konseyinin sosyal medya canlı yayınına katılan Bursa Tabip Odası Başkanı Alpaslan Türkkan, sıkıntılı günlerin yaşandığını belirterek Bursa’da günlük 4 bin vakanın tespit edildiğini söyledi. Bugün hastanelerde yatakların dolu olduğunu söyleyen Bursa Tabip Odası Başkanı Alpaslan Türkkan, “Şu an aciller dolu. Normalde acilde hasta yatmaz ama Bursa Şehir Hastanesinde 90 kişi acilde yatıyordu. Yer olmadığı için yatakların boşalmasını beklediler. Bu durum Bursa’ya özgü değil, çoğu yerin böyle olduğu bilgisi geliyor bizlere” dedi.
Bursa’da günlük 4 binin üzerinde vaka tespit edildiğini belirten Türkkan, “Bursa kötü durumda ve süreci yönetmede büyük zafiyet var” dedi. Filyasyon ekiplerinin durumuna da değinen Türkkan, “Sağlık Bakanı Bursa’ya geldiğinde filyasyon ekibi sayısının artmasını istedi ve bu sayı artırıldı. Bu ekiplerin tecrübeli olması gerek peki tecrübeli mi? Ekibin içerisinde temizlik işçisinin olduğunu biliyoruz. Bu şekilde olmaz. Verilen ilaçlara karşı bir direnç oluşuyor. Sosyal medyada birtakım bilgiler dolaşıyor ilaçlar hakkında. insanlar bu bilgileri dikkate alıyor ve verilen ilaçlara karşı direnç oluşturuyorlar” dedi.
Aşı çalışmalarına da değinen Türkkan, “Çin’den gelen aşıyı konuşabiliriz. Diğer yerlerde çalışması yapılan aşıların bize ulaşması çok zor ya da azınlık bir kitle bu aşıyı kullanacak. Aşı ile ilgili bilimsel çalışmaların sonuçlanmasını beklemek gerek. Şimdiden ‘aşı olmam, olurum’ demek doğru değil. ‘Aşı olmayacağım’ kampanyası yapılıyor. Burada bilimi dinlemek gerek” dedi.
Sağlık çalışanlarının bu süreçte özverili çalıştığına vurgu yapan Türkkan, “Sağlık çalışanlarını çok fazla yıprattılar. Ek ödenek dediler, keşke yapmasaydılar. Büyük bir adaletsizlik oldu. Birlikte çalışanlar arasında çok farklı ücret ücret dağılımı oldu. Sağlıkçılar 3 gün alkışlandı sonra unutulup şiddet görmeye devam etti. Bu durum sağlıkçılarda büyük bir moral bozukluğuna sebep oldu. Bu yetmezmiş gibi bir de siyasilerin bu konu hakkında söylemleri oldu” dedi.
“İKİ GÜN KAPAMAYLA BU SÜREÇ YÖNETİLEMEZ”
Tam kapanma olsaydı salgının seyrinin değişebileceğini ifade eden Türkkan, “65 yaş üstü ve 20 yaş altı evde ama arada kalan insanlar çalışabiliyor. Bu insanlar fabrikalarda çalışıyor, dışarıda durabiliyor, evlerine de virüs taşıyabilir. AVM açılacak ama kafeler kapatılacak, bu süreç böyle yönetilemez. Biz daha vaka ile hasta arasındaki farkı çözemedik. Doğru ve bilimsel bir şekilde kapanma olsaydı süreç iyi yönetilebilirdi. Doğru bir önlem alınmış olsaydı ben yüz yüze eğitimi tercih ederdim. 2 gün kapanmayla, 3 gün kapanmayla bu süreç yürütülmez. Tam kapanma 14 gün dahi olsa hastalığın seyri değişebilirdi” dedi.
Kovid-19 tedavisinde yapılan çalışmalara da değinen Türkkan, “Plazma tedavisi uygulanan vakalar var ama bilimsel veri yok. Çünkü hastalık hakkında net bilgimiz yok. Hastalığa yakalananların %80’i belirti göstermeden geçiriyor ve bunlar çok tehlikeli, herkese bulaştırma riski var. Bu hastalığı tanımaya çalışıyoruz daha. Baldır ağrısıyla gelip teşhis koyduğumuz hastalar var. Tedavide birtakım değişiklikler yapılıyor. Hastalık çok yeni, plazma çalışması da böyle.”
“BİLMEDİĞİMİZ BAŞKA BİR SALGIN MI VAR?”
Ölüm verilerini araştırmak için yapmak istedikleri çalışmaya Sağlık Bakanlığının izin vermediğini söyleyen Türkkan, “Ancak biz bu çalışmayı yapacağız. Çünkü yıllar arasında ölüm oranlarına baktığımızda çok ciddi farklar var. Geçen yıl kasım ayında bin 276 kişi, bu yıl ise 2 bin 994 kişi vefat etti. 2020 yılının kasım ayında 2019’a göre 1718 fazla ölüm kayıtlara geçti. Bizlere başka sebeplerden ölüm deniliyor, bizim bilmediğimiz başka bir salgın mı var? Güvenilir veriye ulaşmak lazım, bilimden uzaklaşmamak gerek. Tabip odası bu zamana kadar ne söylediyse doğu çıkmıştır. Doğru söylemeye çalışıyoruz” dedi.
Kaynak: Evrensel