Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) ‘Emek Bizim, Söz Bizim!’ sloganıyla başlattığı Beyaz Yürüyüş, 25 Kasım’da Bursa’daydı. TTB Merkez Konseyi, Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Batman, Çanakkale, Diyarbakır, Edirne, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Şırnak ve Van Tabip Odası Başkanları Bursa’da buluştu.
23 Kasım’da İstanbul’dan başlayan Beyaz Yürüyüş, 24 Kasım’da Kocaeli’deydi. Üçüncü durağında Bursa’ya gelen hekimler, İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Bursa Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan, TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Oda Başkanları ve üyelerin yoğun katılımıyla gerçekleştirilen açıklamada, artan iş yükünden, pandemi sürecinde hekimlerin hakkının ödenmediğinden ve sağlık sisteminde yaşanan sorunlar gündeme getirildi. BTO Başkanı Türkkan, yürüyüşün 27 Kasım’da Ankara’da sona ereceğini belirterek, burada gerçekleştirilecek Beyaz Forum’la taleplerin toplanacağını ve karar alıcılara iletileceğini söyledi.
BU BÜTÇE İLE İSTİFA VE GÖÇÜN ÖNÜNE GEÇİLEMEZ
Sağlıkta dönüşüm adı verilen programla beraber 2002’de 3,1 olan kişi başı hekime başvuru sayısının 2019’da 9,8’e çıktığını belirten Doç. Dr. Türkkan, bunun sağlık hizmetine kolay ulaşımı açıklamadığını zira varlıklı kuzey ülkelerinde bu sayının oldukça düşük olduğunu vurguladı ve ekledi: “Türkiye’de hekimlerin ve sağlık çalışanlarının iş yükü çok fazladır. Üstelik eriyen ücretler ve yoksulluk sınırı altındaki maaşlarla… 2022 bütçe teklifinde, Sağlık Bakanlığı’nın bütçesi içerisindeki personel giderlerinde bir önceki yıla göre yüzde 4,7’lik azalma görülmektedir. Sağlık Bakanlığı 2022 bütçe teklifi; aynı zamanda atama bekleyen sağlık çalışanlarının istihdam edilmesi de göz önüne alındığında, pandemide özveriyle çalışan sağlık emekçilerinin refah düzeylerinde bir artışı sağlamaktan uzaktır. Üstelik eriyen ücretler ve yoksulluk sınırı altındaki maaşlarla… 2022 bütçe teklifinde, Sağlık Bakanlığı’nın bütçesi içerisindeki personel giderlerinde bir önceki yıla göre yüzde 4,7’lik azalma görülmektedir. Sağlık Bakanlığı 2022 bütçe teklifi; aynı zamanda atama bekleyen sağlık çalışanlarının istihdam edilmesi de göz önüne alındığında, pandemide özveriyle çalışan sağlık emekçilerinin refah düzeylerinde bir artışı sağlamaktan uzaktır. Bu bütçe ile ne hekim istifalarının ne de hekimlerin göçünün önüne geçilebilir!”
5 DAKİKADA HASTA MUAYENE EDİLEMEZ
Sağlık dönüşüm programının yol açtığı sorunların özlük haklarındaki gerilemeyle sınırlı kalmadığını sözlerine ekleyen Doç. Dr. Alpaslan Türkkan, hekimlere 5 dakikada hasta muayene etmesi dayatıldığını belirtti. Türkkan, “Beş dakika, ancak hastaların yüzüne bakmak için yeterlidir; 5 dakikada hasta muayenesi olmaz! 5 dakikada iyi hekimlik yapılamaz!” diye konuştu. Pandemi sürecinde 508 sağlık çalışanını hayatını kaybettiğinin altını çizen Türkkan, COVID-19’un sağlık çalışanları için meslek hastalığı olduğunu defalarca dile getirdiklerini ancak karar vericilerin “hastalığı çalıştığınız sağlık kuruluşundan aldığınızı nereden bilelim” ifadeleriyle haklarının yendiğini, mağdur edildiklerini vurguladı. Doç. Dr. Türkkan, pandemiyle mücadelelerinin sürdüğünü belirttiği açıklamasına şöyle devam etti: ” yöneticilerden yeterince destek göremedik ve yalnız bırakıldık. Maske, koruyucu giysiler ve el antiseptiği gibi kişisel koruyuculara zamanında ulaşamadık, dağıtılan az sayıdaki malzeme de standartlara uygun değildi. Salgının başında, maskelerin satışının yasaklandığı günlerde, Bursa’da muayenehanede çalışan meslektaşlarımız kendileri için maske bulamadılar. Maske ihtiyacını çeşitli kaynakları zorlayarak biz karşılamaya çalıştık.”
HALKLA KARŞI KARŞIYA GETİRİLDİK
“Salgın mücadelesi hastanelerde, yoğun bakımlarda değil, sahada yürütülür! Bu nedenle aile sağlığı merkezleri (ASM) ve aile hekimleri pandemi mücadelesinin temel aktörleridir. Bursa’da pandeminin başından beri birinci basamağın desteklenmesini ve güçlendirilmesini istedik. Ancak ne yazık ki birinci basamak sağlık kuruluşları salgına karşı yeterince desteklenmedi” ifadelerini kullanan BTO Başkanı Türkkan, hekimlerin bu süreçte halkla karşı karşıya getirildiğini söyledi. Türkkan, filyasyon uygulamalarının da geç başladığının altını çizerek, ekiplerin birçoğunun gerekli eğitimi olmayan kişilerden oluştuğunu sözlerine ekledi.
Bakanlığın bütçe teklifine göre hekimlerin iş yükünün daha da artacağını gördüklerini söyleyen Alpaslan Türkkan, “Aile hekimleri 2020 yılında günde 39, 2021 yılında 42 hasta muayene etmiştir. Bakanlık 2022 yılı için aile hekiminin 44 hasta bakmasını beklemektedir” dedi.
CEVAP BİLE VERİLMİYOR!
2022 yılı bütçesinden koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılan payın yüzde 33,5 olmasını da değerlendiren Doç. Dr. Türkkan, 2023 ve 2024 yıllarında bu oranın yüzde 28’lere düşürülmesinin planlanmasını toplum sağlığı açısından olumsuz bir durum olduğunu belirtti. Bursa Tabip Odası’nın pandeminin ilk gününden beri İl Hıfzıssıhha ve İl Pandemi Kurulu’nda yer almak talebini dile getirdiğini söyleyen Türkkan şunları söyledi: “Cevap bile verilmedi. İl Sağlık Müdüründen bir ay önce istediğimiz randevu talebimize de henüz yanıt verilmedi. Pandemi tek başına ekonomik politikalar ile çözülemez, gelecek turistlere göre pandemi yönetilemez.”
ŞEHİR HASTANELERİNE ULAŞILAMIYOR!
Şehir hastaneleri meselesine de değinen BTO Başkanı Türkkan, Bursa’da vatandaşların, sağlık çalışanlarının ulaşım sorunu yaşadıklarını dile getirdi. “1355 yataklı Bursa Şehir Hastanesi’ne ulaşmak için tasarlanan raylı sistemin ihale bedeli yaklaşık 2 milyar TL’dir. Bu bedelle ihalenin yapıldığı sırada kent merkezinde 500 yataklı üç devlet hastanesinin yaptırılması olanaklıydı. Bursa Şehir Hastanesinde polikliniklerde hemşiresiz, sekretersiz, bilgisayarı ile tek başına hasta bakmak zorunda bırakılan hekimlerin dinlenebileceği bir odaları bile bulunmamaktadır” ifadelerini kullanan Doç. Dr. Türkkan, “Ne hekimler köle, ne hastalar müşteri ne de sağlık kuruluşları ticarethanedir!” dedi.
TÜRKKAN TALEPLERİNİ TEKRARLADI
Bursa Tabip Odası Başkanı Alpaslan Türkkan, son olarak halka seslenerek şunları söyledi: “Biz hekimler ve sağlık çalışanları dün olduğu gibi bugün de nitelikli sağlık hizmeti sunmak ve iyi hekimlik yapmak istiyoruz, sağlıkta yaşanan bu çöküşün sorumlusu hekimler ve sağlık çalışanları değildir. Bizler; Haftalık çalışma sürelerimizin düzenlenmesini ve azaltılmasını, şiddete ve hastalıklara karşı güvenli, sağlıklı çalışma ortamları,
COVID-19’un meslek hastalığı kabul edilmesini, 5 dakikada hasta muayene edilemeyeceğinden, halkın sağlığına zarar verecek bu dayatmadan vaz geçilmesini, Verilmeyen, verildiğinde adaletsiz verilen ek ödeme yerine insanca yaşayacağımız emekliliğe yansıyan hakkımız olan ücretlerimizi İstiyoruz.”
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı da sağlıktaki şiddete dikkat çektiği açıklamasında hekimlerin hakkının korunması, kararların bilime göre alınması ve pandemi sürecinde hakettiği değeri göremeyen sağlık çalışanlarına gereken önemin verilmesini istedi.