Bursa Tabip Odası’nın, 20 -21 Nisan’da gerçekleştirilen Seçimli Genel Kurul’da seçilen yeni yönetimi Bursa Basını ile tanışma kahvaltısı programı düzenledi. Tabipler Lokali’nde gerçekleşen programa BTO Başkanı Dr. Kadir Binbaş’ın yanı sıra yönetim kurulu üyeleri Dr. Muhsin Güllü, Dr. Ferda Firdin, Dr. Deniz Alpan Dinçer, Dr. Kenan Ergus, Dr. Ertuğrul Mehmetoğlu da yer aldı.
Samimi bir sohbet havasında gerçekleşen tanışma programında konuşan Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Kadir Binbaş, hastanelere ve doktora başvuru sayısında ciddi bir artış olduğunu ve kışkırtılmış bir poliklinik talebi ile karşı karşıya kaldıklarını belirtti. Sağlıkta reform adı altında uygulanan piyasacı politikaların sistemi işlevsiz hale getirdiğini vurgulayan Binbaş, hastane temelli yaklaşımın terk edilmesi gerektiğini belirtti.
BTO Başkanı Dr. Kadir Binbaş, “Bir aile hekimi sistemi kuracaklardı, hastalar aile hekiminde muayene olduktan sonra gerekli yerlere sevk edilecekti. Bu sevk gerçekleştirilmedi. Aylarca bekleyen sıralar, alınamayan randevularla vatandaşlar hekime ulaşmakta zorluk çekiyorlar. Öte yandan hekimlerimizin yaşadığı da inanılmaz bir iş yükü var. Bu tıkanıklığın hekimden dolayı olduğu düşünülerek hekime şiddet uygulanıyor. Bizim açımızdan olan sorunların hepsi yarattıkları sistemle ilgili. Bu sistem hekimi yok etmeye çalışan bir sisteme dönüştü. Hekim arkadaşlarımız bu yükü kaldırmaya çalışıyor. Bizim için çözüm; birinci basamağı güçlendirmek gerekiyor. Fiziki koşullarını güçlendirilmesi gerekiyor. Sağlık sorunlarının yüzde 85’ini aslında burada çözüyorsunuz. Birinci basamağı çözmedikten sonra ne finansman açısından ne de sağlık sistemi açısından düzelemez. Bunun acilen düzeltilmesi gerekiyor düzeltilmediği sürece bugün yaşadığımız sorunlar her yıl daha da artacağını düşünüyoruz” dedi.
BTO Başkanı Kadir Binbaş’ın ardından Bursa Tabip Odası Genel Sekreteri Muhsin Güllü’de açıklamalarda bulundu.
Dr. Muhsin Güllü’nün açıklamaları şu şekilde;
“Öncelikle Bursa Tabip Odası adına hepinizi selamlıyorum. Odamızın yeni dönemiyle ilgili olarak sizlerle bir arada olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.
Başkanımızın da belirttiği gibi, sağlık hizmetlerinin son dönemde kötüye gittiğini ve piyasa koşullarına teslim edildiğini görmek bizleri derinden yaralamaktadır. Sağlık, piyasa kurallarına göre değil, toplumun ihtiyaçlarına göre şekillendirilmesi gereken en temel haktır. Bu doğrultuda, sağlığın piyasalaşmasına karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.
Sağlıkta Dönüşüm Programı, başlangıçta sağlık hizmetlerine erişimi artırma vaadiyle yola çıkmış olsa da, maalesef birçok hatayı beraberinde getirmiştir. Özellikle, sağlık hizmetlerinin ticarileşmesi ve kamu hastanelerinin işletme mantığıyla yönetilmeye başlanması, hem hekimler hem de hastalar için ciddi sorunlara yol açmıştır. Nitelikli sağlık hizmeti sunmak yerine, hastanelerin kâr amacı gütmesi ve sağlık çalışanlarının iş yükünün artması kabul edilemez bir durumdur. Sağlıkta performans sisteminin dayatılması, hekimlerin meslek onurunu ve etik değerlerini zedelemiş, hasta-hekim ilişkisini olumsuz etkilemiştir. Ayrıca, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin dayanılmaz bir noktaya geldiğini de üzülerek ifade etmek zorundayız. Hekimler ve sağlık personeli, görevlerini yaparken her an şiddete maruz kalma endişesiyle çalışmak zorunda bırakılmaktadır. Bu kabul edilemez durumun sona ermesi için kararlı adımlar atılmalıdır.
Sağlıkta şiddeti önlemek için etkin yasal düzenlemelerin ve caydırıcı önlemlerin acilen hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bu amaçla, yeni dönemde komisyonlarımızı kurarak çalışmalarımıza başladık. Komisyonlarımız; Kültür ve Sanat Komisyonu, Spor Komisyonu, Sürekli Tıp Eğitimi Komisyonu, Olağan Dışı Durumlarda Sağlık Hizmeti Komisyonu ve Genç Uzman ve Asistanlar Komisyonu, Aile Hekimliği Komisyonu, İşçi sağlığı ve İşyeri Hekimliği Komisyonu ve Kadın Hekimlik Komisyonu olarak faaliyet gösterecek. Ayrıca, sağlık politikalarındaki aksaklıkları daha detaylı inceleyip çözüm önerileri geliştirmek amacıyla Sağlık Politikaları Komisyonu’nu da kurma kararı aldık. Bu komisyonlarımız sayesinde, hem meslektaşlarımızın hem de toplumumuzun sağlık alanında karşılaştığı sorunlara daha etkili çözümler üretmeyi hedefliyoruz. Geçmişe kıyasla çok daha güçlü ve etkin bir yapı ile çalışmalarımızı sürdüreceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Destekleriniz ve iş birliğiniz için şimdiden teşekkür ederim.”