Kimyasal Gaz Değil Özgürlükleri Solumak İstiyoruz
Gezi Parkı direnişi ile ilgili Türk Tabipleri Birliği tarafından 12 Haziran 2013 tarihinde yapılan basın açıklamasında, polis şiddeti protesto edilerek, “Evet, gelinen nokta şiddetin çok ötesinde, bize yaşatılan, topluma dayatılan başka bir “şey”. Artık nefes alamıyoruz. Kimyasal gazlarınızı solumak istemiyoruz. Özgürlüğe, insanlığa, doğaya, yaşam biçimine ve emeğe saygıya ihtiyacımız var. Birazcık özgürlük kokusuna çok ihtiyacımız var! Hep birlikte haklarımız ve özgürlük taleplerimiz için sonuna kadar mücadele edeceğiz” denildi.
12 Haziran 2013
Artık Nefes Alamıyoruz
Kimyasal Gaz Değil Özgürlükleri Solumak İstiyoruz
Dün Taksim Meydanı’nda yaşadıklarımızla olan biteni “polis şiddeti” kavramıyla da açıklayamaz olduk. Bizlere yaşatılan başka bir şey. Daha bir ay önce 1 Mayıs için “bu meydanda çukurlar var, bir izdiham çıksa çok can kaybı olur” diyerek işçilerin meydana çıkmasını yasaklayanlar, bugün aynı meydanda onbinlerin üzerine gaz atarak, tazyikli su sıkarak, kocaman demirden arabaları üzerlerine sürerek izdihamın en büyüğünü yaratıyorlar. Meydanın durumuna ilişkin sorun tanımlayanların bugün ölçüsüz bir şiddetle insanlara saldırması yaşatılan şiddetin, dehşetin çok ötesinde anlamlar içeriyor.
Bununla da bitmiyor, savunmanın, adaletin olmazsa olmazı olan 49 avukat adliyenin önünde yine şiddete uğrayarak apar topar göz altına alınıyorlar. Yaralananlara ilk yardım yapmaya, sağlık hizmeti sunmaya çalışan hekimler, tıp öğrencileri göz altına alınıyorlar, çalıştıkları yerler, gönüllü kurulan revirler kimyasal gaza boğuluyor.
Evet, gelinen nokta şiddetin çok ötesinde, bize yaşatılan, topluma dayatılan başka bir “şey”.
Artık nefes alamıyoruz. Kimyasal gazlarınızı solumak istemiyoruz.
Özgürlüğe, insanlığa, doğaya, yaşam biçimine ve emeğe saygıya ihtiyacımız var.
Birazcık özgürlük kokusuna çok ihtiyacımız var!
Hep birlikte haklarımız ve özgürlük taleplerimiz için sonuna kadar mücadele edeceğiz.