Sayın Dr. Mehmet Müezzinoğlu,
T.C.Sağlık Bakanı,
Sayın Bakan,
Size İzmir’den, Alsancak Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesi’nden sesleniyoruz.
Hastanemiz uzman hekimleri 2 Aralık’tan bu yana bir etkinlik yapıyorlar. Bunu “eylem” olarak tanımlamadık, çünkü aslında yaptığımız ya da yapmaya çalıştığımız şey ," anormal olan bir durumu normale çevirmekten" ibarettir.
Belki duymuşsunuzdur, okumuşsunuzdur ya da size iletilmiştir; bu etkinliğin amacı "hastalarımıza hak ettikleri muayene süresini ayırmak"tır. Çok acil durumlar dışında her hastamızın polikliniğe girdiği andan sonra yeterli sürede anamnezi alınmakta, muayenesi yapılmakta, gerekirse tetkikleri istenmekte ve yine gerekirse ilaçları yazılmaktadır.
Bildiğiniz gibi DSÖ her hastaya 20 dakika muayene süresi ayrılmasını önermektedir. Biz ülkemizin koşullarını da göz önüne alarak bunu hiç olmazsa 10 dakika olarak uygulamaya başladık. Sağlık Bakanlığımız da herhalde böyle değerlendiriyor ki saat 09.00-16.00 arasında 10 dakikada bir randevu vermektedir. Yine özel tıp merkezleri ve hastanelerde de hekimlerin günlük muayene edebileceği hasta sayısı sınırlıdır.
Bu uygulamamız inanın ki gerek hekimler ve gerekse de hastalarımızda ciddi bir memnuniyet yaratmıştır. Çünkü, siz de bir hekim olarak bilirsiniz, 3-5 dakikada bir kişinin muayene edilmesi mümkün değildir. Hastanın girmesi, oturması, şikayetlerini anlatması, anamnezinin hekim tarafından derinleştirilmesi, soyunması, muayene edilmesi, tetkiklerin istenmesi, bilgisayara işlenmesi ve tüm işlemlerin tamamlanması 3-5 dakikada olamaz. Aslında bizce, sizin de en üst yetkili makam olarak onaylayacağınız gibi, bu ciddi bir sağlık hakkı sorunudur ve hasta hakkı ihlalidir.
Kısa sürede yapılan bu işlemlerde hastanın tatmin olması mümkün olmadığı gibi, hekimler de ciddi bir malpraktis tehlikesi ile karşı karşıya kalmaktadır. Bu tehdit, hata yapmamak zorunda olan hekimi çok fazla tetkik istemeye ve belki de gereğinden çok ilaç kullanmaya itmektedir.
Bu kötü uygulamanın da kötü bir sonucu vardır doğal olarak: Bu da sağlık harcamalarının inanılmaz boyutlara ulaşmasıdır. Bu harcamalar ülkemizin kaynaklarının boşa harcanmasına ve ülke dışına akmasına neden olmaktadır.
Hekimler yıllardır uygulanan performans sistemi ile değersizleştirildikleri inancındadırlar.
Hekimler ülkemizde en uzun eğitimi almakta ve çok özel ve nitelikli bir mesleki eğitim süreci yaşamaktadırlar. Ancak, buna karşılık çok düşük bir maaşa mahkum edilmişlerdir. Aynı derecedeki hakim, savcı ve üst düzey askeri personel herhangi bir "performans" baskısı olmaksızın, çalışırken 7.000-8000 TL, emekliliklerinde ise 5000 TL kadar bir maaş almaktadırlar.
Sizin de çok yakından bildiğiniz gibi 35-40 yıllık bir hekim çalışırken 2.500 TL, emekliliğinde ise 2000 TL dolayında bir maaş almaktadırlar. Bu uygulama tüm hekim camiasında büyük bir üzüntü ve tepkiye yol açmaktadır.
Biz Alsancak Devlet Hastanesi hekimleri olarak hastamızı bir sayı ya da puan olarak görmek istemiyoruz. Emeğimize ve emeğimizin niteliğine uygun bir ücret almak ve hastalarımıza layık bir sağlık ortamının nasıl olacağını göstermek amacıyla etkinliğimize devam ediyoruz.
Siz Sayın Sağlık Bakanı’mızı sorunlarımızı görmeye ve çözümler üretmeye çağırıyoruz.
ALSANCAK DEVLET HASTANESİ HEKİMLERİ