Sağlık Bakanlığı tarafından, aylardır hazırlığı yapılan, “Aile hekimliğinde ikinci faz" olarak adlandırılan sürecin yasal alt yapısının önemli bir parçası olan "Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" 16 Mayıs 2017 tarihinde ve 30068 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
’Dağ fare doğurdu…’
Toplam 11 maddeden oluşan uygulama yönetmelik değişikliği ile, birinci basamak sağlık hizmetinin kurtarıcısı olarak kamuoyuna sunulan ‘Aile Hekimliği’ sisteminin ‘yamalarla’ bile yürütülemeyeceği Resmi Gazeteden ilan edilmiş oldu.
İlan edilenler nelerdir?
Hekimler, onlarca yerleştirme ilanlarına rağmen boş kalan aile hekimliği birimlerine, yönetmelik değişikliğinin 3. maddesine göre mecburi hizmetle atanabilecek.
Yönetmelik değişikliğinin birinci maddesi ile vatandaş, aile hekiminin bilgisi ve rızası olmadan, (‘Daha önceden darp ettiği’ aile hekimi olsa dahi), istediği aile hekimine elektronik ortamda kayıt olabilecek; hekim hastayı görmeden/tanımadan, kronik hastalığını, allerjisini, kullandığı ilaçları, özel durumunu, gebeliğini, aşısını bilmeden kişinin aile hekimi olacak; kişi uygunsuz taleplerini karşılamayan hekimden kaydını silebilecek.
A ve B sınıfı olan Aile Sağlığı Merkezlerinde Rahim İçi Araç Uygulanması zorunluluğu kriteri kaldırılarak ‘Aile Planlaması’ politikaları yerine ‘beş çocuk’ hedefleri gündeme getirilecek.
Aylardır yapılan yerleştirmelerde, binası, donanımı, hemşiresi hatta kayıtlı nüfusu olmayan birimlerin tercih edilmemesiyle birinci basamak sağlık hizmetlerinin, kiralanmış derme çatma binalarda değil, belli standartlara sahip kamu binalarında sunulmasının önemi ortaya çıkmıştı. Buna rağmen son yönetmelik değişikliğinin 6. maddesinde ifade edildiği gibi ‘Sağlık Müdürlüklerinin kiralayacağı binalarla’ soruna geçici çözümler üretilmektedir.
Birinci basamak sağlık hizmetlerini diğer sağlık hizmet alanlarında yaşanan sorunları gidermek için yama yapmak, bu amaçla birinci basamak sağlık çalışanlarını hastane acillerinde çalıştırma ısrarını yönetmelik değişikliğinin ikinci maddesine yerleştirmek, birinci basamak sağlık hizmetlerine verilen önemi ortaya koymaktadır.
Birinci basamak sağlık hizmetlerini, kamusal hizmet alanından çıkarmaya yönelik tercih, performansa dayalı sözleşmeli çalışma dayatmasıyla, ekip hizmetinden mahrum, mesleki bağımsızlığı zedeleyen, çalışanları rekabet içinde, ceza puanlarıyla baskılayan sistem can çekişmektedir.
Bu son yönetmelik değişikliği ile mevcut sistemin iflas ettiği bunun hem toplum hem de sağlık çalışanları açısından ağır bedelleri olacağı görülmektedir.
Toplumun birinci basamak sağlık hizmeti ihtiyacı belirlenerek, koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği, herkesin ayrımsız, hiçbir ücret ödemeden hizmet alabileceği, kamu olanaklarıyla verilecek bir birinci basamak sağlık hizmeti mümkündür.
Sağlık çalışanlarının; iş güvenceli ve güvenli ortamlarda, mesleki bağımsızlıklarını koruyabilecekleri, emekliliğe yansıyan insani bir ücretle, çalışma arkadaşlarıyla dayanışma ve barış içinde iyi hekimlik yapma isteklerini bir kez daha duyuruyor, mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi hatırlatıyoruz.
Saygılarımızla,
TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ AİLE HEKİMLİĞİ KOLU