Son zamanlarda Sağlık Bakanlığı basılı ve görsel medyada sürekli olarak Aile Sağlığı Merkezleri sabah sekiz, akşam sekiz, günde 12 saat çalışacak, hafta sonları da açık olacak diyerek halkımız üzerinde çok tehlikeli bir algı oluşturuyor. Siyasi kaygılarla oynanan bu çirkin oyunu sonlandırın, halkı Aile Hekimleri üzerine kışkırtmayın.
Halkın sağlık hizmetleri için ilk başvurduğu, kendisine yakın gördüğü, ferahladığı Aile Sağlığı Merkezi çalışanları bu kez halktan sorunları için yardım talep ediyor…
Çalışma koşullarını güçleştirerek ASM leri üstelik birer acil ünitelerine dönüştürerek, hem halkın sağlığını, hem de acillerde şiddet gören sağlık çalışanının canını tehlikeye atıyor.
Sağlık Bakanlığı, kendi belirlediği ilkelerden vazgeçerek, aile hekimlerine, kendilerine kayıtlı hastalar dışında, artık ASM bölgesinden olsun olmasın bakma zorunluluğu getiriyor.
Çalışanların sağlığı ve temel hakları hiçe sayılarak uzun ve esnek çalışma koşulları dayatılarak, iyi hekimlik, iyi sağlık hizmeti verilebilir mi?
Üstelik ASM çalışanları yıllardır;
– Keyfi ceza puanları uygulayarak sözleşme feshini baskı unsuru yaparak,
– Performansa dayalı, mesleki bağımsızlığını düşünmeden meslektaşlarını birbirine düşürmeyi hedef alarak,
– Bol cezaların, para kesintilerinin, her an bozulacak aşı korkusuyla tedirgin bir çalışma yaşamı biçimsizliğiyle,
– Ücretli izinleri olmayan, çalışacakları binaları kendileri bulan, onaran, her türlü ihtiyaçlarını karşılayan, buna rağmen denetimcilere beğendirilemeyen bir sistemde,
– Polikliniklere hapsedilerek sürekli ilaç yazan, tahlil isteyen, hastasına doğru dürüst zaman ayıramayan, ona şekerden nasıl korunacağını, şişmanlığın, sigaranın zararlarını yeterince anlatamayan, gebelikten nasıl korunacağını, bebeğini nasıl besleyeceğini, demirin, D vitamininin önemini anlatmaya fırsat vermeyen bir sistemde,
– Koruyucu sağlık hizmetlerinin gereğini yerine getiremeden çalışırken, şimdi de hastanelerin en zorlandıkları acil birimlerini, yetersiz altyapı, uygun mesleki eğitim ve deneyim gözetilmeden dayatılan ASM nöbet sistemiyle çalışılabilir mi?
– Aile hekimlerine hiçbir ek ücret ödemeden dayatılan adli icap nöbetlerini, Adli Nöbetleri, defin nöbetlerini tutturuyorsunuz, bu adil midir?
– Bir bakan, ulusal sağlık politikalarını, özel hastane uygulamalarına dayanarak yönetebilir mi?
Hangi meslek grubu günde 12 saat ve (şimdilik) haftada 6 gün çalışıyor?
Acil hasta olduğunda Acil Servisler yok mu?
Mesai bittikten sonra, bankaya, vergi dairesine, okula, valiliğe, elektrik idaresine, su parası ödemeye, adliyeye, pasaport almaya gidebiliyor musunuz?
Parasını ödediğiniz halde arabanızı servise götürebiliyor musunuz?
Bu kurumlar haftanın 6 günü 12 saat mi çalışıyor?
Türkiye’de günde 12 saat, hem de haftada 6 gün çalışan başka bir kurum veya meslek grubu var mı?
Bu eğitime yıllarını vermiş, evinizin çalışan annesi-babası ya da gözünüzün nuru evladınız her gün sabah sekizde evden çıkıp akşam sekizde eve gelsin ister misiniz?
Bize mevcut ailelerinizi terk edin, yeni aileleriniz hastalarınız olacak demeye hakkınız var mı Sayın Bakan?
Sayın Bakan politik çıkarlarınız için sağlık ve hekimler üzerinden prim yapma alışkanlığınızdan vazgeçin artık. Popülizm adına bir meslek grubunu bu kadar yormaya, yıpratmaya, hedef göstermeye hakkınız yok. Farkında mısınız, siz politikacılar konuştukça sağlıkçılara yönelik şiddet artmaktadır. Gün geçmiyor ki bir şiddet haberi almayalım.
Sayın Bakan buna gerekçe olarak; “vatandaş saat 4 den sonra tansiyonunu nerede ölçtürecek, başı ağrıyan nereye gidecek” diyor. Sayın Bakan siz bir doktorsunuz Dünya Sağlık Örgütü tarafından tanımlanan Acil Durumlar sınıflamasını bilmeniz gerekir. “İlk planda haftanın 6 günü 12 saat, sabah 8 akşam 8, vatandaşımız aile hekimini veya nöbetçi aile hekimini karşısında görebilecek. Bu sistem acillerdeki yoğunluğu da azaltacak” diyorsunuz. Yanlış söylüyorsunuz Aile Hekimleri sadece kendilerine kayıtlı hastalara hizmet vermekle görevlidir. ASM de olsa dahi, diğer doktorların hastasına bakamaz. 1. Basamak Hekimleri yıllardır, 2. Basamak birimleri olan, ayrı bir eğitim ve tecrübe gerektiren Acil Servislerdeki sorunun çözümünün, acil servis ve yetişmiş acil tıp doktorlarının sayısının artırılması ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi olduğunu haykırıyoruz. 70 milyon nüfuslu bir ülkede acillere yılda 90 milyon başvuru olmasının sorun olduğunu söylüyoruz. Halkı bilinçlendirmek gerektiğini söylüyoruz. Hükümetin Sağlık Bakanı olarak sizin göreviniz ihtiyaç duyulan acil servislerin sayılarını, acil serviste çalışacak hekim ve sağlık çalışanlarının sayısını artırmak, çalışma koşullarını iyileştirmektir. İşi aile hekimlerine havale ederek bunun içinden çıkamazsınız. Çekin ellerinizi artık üzerimizden. Yeter; her gün değişen mevzuattan, her gün sırtımıza yüklenen angarya görevlerden bıktık artık. Siyasi malzemeniz olmak istemiyoruz. Oy toplamak için bizi kullanmaktan vazgeçin!
Bütün dünya çalışma saatlerini günde 7,5 saate indirmeye çalışırken siz bize düşman mısınız?
Bizi anlıyor musunuz?
Aile Hekimleri baskılara boyun eğmeyecekler!
Hakları için mücadele etmeye devam edecekler…
Susmayan, baskılara boyun eğmeyen, her türlü hakkını korumak için mücadele eden Aile Hekimlerinin 12 Aralık’taki işi bırakma eylemlerini, 13 Aralık’ta Ankara’da yapılacak yürüyüş ve basın açıklamasını Bursa Tabip Odası olarak destekliyoruz…
BURSA TABİP ODASI YÖNETİM KURULU